2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
860
Okunma
Sensiz...
Alacakaranlık gündüzlerin beşiğindeyim
Geceleri demeye yok ki mecalim
Titrek bir yaprak kadar sefilim
Üşüyorum, üşüyorum ateşin ortasında...
Eski bir plakta unutulmuş bir besteyim
Ayrılıklarda can buluyorken melodilerim
Öne düşmüş yüzüm, tebessüme hasretim
Yanık yanık söyleniyorum gramofonlarda...
Kara kaplı defterde unutulmuş bir şiirim
Tozlu raflarda yıllarca bırakılmış misafirim
Alfabem kullanılmıyor, okunmuyor dizelerim
Kelam kelam oluyorum arsızlaşmış dillerde...
Boğazlarda düğümlenmiş bir çift sözüm
Kaldı kelimelerim, kızardı hayalı yüzüm
Belki dile gelirim kaybedersem özüm
Kokmuş, çürümüş beklerim gelmeyenlerde...
Sazın mızrabında unutulmuş bir notayım
Es geçilmiş ozan tarafından bir yanım
Kendi kendine söylenen derin bir sızıyım
Tel tel olmuşum ben söylenmeyenlerde...
Sevda kentinde yeri bilinmeyen bir adresim
Bulunmuyor sokağım, yaşanmıyor hislerim
Bir aşığın ağzıyla terkedilmiş kaderim
Avaz avaz oluyorum kentimin duyulmayanlarında...
Zamanın girdabında vakitli vakitsizim
Bir yanda gündüz diğer yanda geceyim
Ölümlü bir saatte hüzünlü bir akrebim
An an ölüyorum zamanın sezilmeyenlerinde...
Hülasa, sensiz her daim hazır benim kefenim
Ölmüş bir meftanın yana düşmüş sêriyim
Sevgilim, artık sana değildir kelimelerim
Şair şair oluyorum sayfaların beyazlarında...
MEVLÜT KARA
24 Ekim 2009
ŞANLIURFA
5.0
100% (1)