4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1259
Okunma
Daracık hücremin uçsuz bucaksız duvarlarına
kabuslarımla yazıyorum umutsuzluğu,
korkutuyor ölümün bulutsuzluğu
Titretiyor alnımın insan işi yazısı
bir de noktadan sonra bitenin ben olması
Anlarımı sayarken geçmiyor saniyeler
çığlık üstüne çığlık dehşetimi yineler
kat kat duvarlar gizler sona yaklaşışımı
dua etsem duyar mı tanrı yalvarışımı?
İşte kapı açıldı; ömrümün son anları
hala kabul etmiyor aklım bu olanları
son koridordan sonra son mekanıma vardık
nefes bile alacak halim kalmadı artık
Boynumda keskin ilmek, ışığı terkediyorum
duvarın arkasını görmeye gidiyorum
parlayan gençliğime birden akşam çökerken
pişmanlık için çok geç ölüm için çok erken...