Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
zırdeli
zırdeli

ıŞıK Ve ReNK

Yorum

ıŞıK Ve ReNK

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2502

Okunma

ıŞıK Ve ReNK

(şiirsel potpori!?!?)

Işık hayatsa renk insandır...

ışık yanar renk doğar
soyunup da gelir kendinden
günü gelmemiş tohum tazeliğinde renk,
dünü yarını olmayan
kelebek gibi...
bebek gibi gelir
meleklerle dans eden rüyalarında
mantığından uyanıp
duygulara bulanıp...
eş gibi gelir
dünyayı aydınlatan
güneş gibi...
deniz gibi gelir
koynuna almaya hazır her an
yanlışa bakmadan
günaha aldırmadan...
bahar gibi gelir
gül gibi
doğada bir desen gibi gelir
olduğu gibi...

ışık kırılır renk aptallaşır
tam da koşarken ulaşmaya bulutlara
aklına takılıp düşmese tutabilirdi belki eteğinden
gökyüzüne batıp, yer altında uçarken
takılır gelinciğin peşine uzaklaşır peteğinden
şapır şapır yürür sularda
sırıl sırıl da sıklam olur bastonunun paçası
gözünü alır bulutun alacası
ağlar gibi oldur, damlar da gözünden biraz
fırlar yerinden ama yine sarılamaz ufka
bile bile yanlış yapacağını
dener yine doğruyu inatla
sorar cevabını bildiği soruyu
heyecanlanır; şaşırır aklının aynasına
sonra vazgeçer gerçekten
uyanır; döner yine düşler dünyasına...

ışık parlar renk gülümser
baş ucunda çalan güneşle uyanır
yüzüne vuran aydınlığa
dertlerle birlikte sevinçlerin de varolduğunu bilmenin
ve kendini hissetmenin
coşkusuyla kaynar damarları
çocuk olabilmenin gururunu taşır içinde
ve hayatla dalga geçip,
ölümle alay edebilmenin rahatlığı gözlerinde
Ve inadı inattır;
aklıyla değil, kalbiyle yaşar
yanlış olduğunu bilse de
yine de kararlıdır bu yolda yürümeye
yalnız olduğunu bilse de
hayatının sözleri yazılmış olsa bile
beste hala onun elinde
ne zaman yaklaşsa yarı yolda kalmaya
başlar o yine neşeli bişeyler çalmaya...

ışık dağılır renk büyür
ve sorar acaba
çabalarken yeşertmeye sözcükleri
yine dalgalanır mı gülüşler?
kaçar mı yoksa aptallığın tadı?
biri sadece kendi için mi yaşar
bu ikiyüzlü hayatı?
belki mi olur evetlerin kaderi?
dalgası da mı olmaz artık hayatın?
artık yapma mı olur verilecek çiçekler?
hayaller gerçekçi olmak zorunda mı kalır?
hatıra mı olunur gelecekte;
geleceği olunmaz mı bir başkasının?
kalmaz mı manası seslerin kulaklarda?
yüzler herhangi mi olur?
belki de büyümüştür en sonunda...

ışık patlar renk irkilir
Ve aklına takılıp bir güzel
en münasebetsiz zamanda
sızmak olur yine
paranın satın alabileceği en ucuz çayla
boğazın üstüne örtülmüş
paha biçilmez bir yakamozun koynunda
dümeni kırılmışçasına dolaşırken
kalabalık bir sokakta
saçını başını düzeltme dürtüsü olur
içi karanlık bir dükkanın camlarında

ışık uzaklaşır renk ağlar
oysa fırça tutabilse
kalem yerine
daha fazlasını yazabilirdi
siyahla beyazdan
kırk dereden sıfat getirmeden
anlatabilirdi bir gülüşü...
ve her geriye çekilişinde
ihtimal bitirememiş olurdu
hemfikir olup fırçasıyla
doyamamış dokunmaya o yüze
o yüz bundan habersiz ağlarken
zilzurna bir şiirin
rengarenk dizelerinde...

ışık erir renk hüzünlenir
ve en zamansız gece gelir usulca
bir damlanın koynunda
dipten göğe bakarken
ilerler kör topal kelimeler
sırtında bir el yordamıyla...
döndüremeseler de zamanı geri
o an olan olur
açılır arkadaşlık
kardeşlik girer içeri...

ışık akar renk değişir
ve yeni din gibi olur aşk
eski günahları affeder
uçar özgürlüğe
oysa ki Ya aşıksın derlerdi
Ya özgür...
bilmezlerdi
Mantığına kandıkça teslimiyet
yalnızlıksa eğer özgürlüğe derman
şekilsiz düşlerin gölgesinde
en aşık en yalnızdır her zaman...

ışık susar renk yutkunur
tarihsiz bir gece gibi
zaman dersen
son damladan sonra
müstakbel bir yeni ilk yudum öncesi,
o kadar susuzdur ki yine..
sonra o kadar yanında olur ki o an
kelimeleri düşer elinden yere
ve toplamak için eğildiğinde kendini
bir cümle uzakta sandığı şeyler
virgüllerin arkasına saklanır

ışık titrer renk oynaşır
bir yunan şarkısının
titrek ritimleri gibi
ince beline ithafen zarif çayın
dumanlı sadeliğinde
belki de sokağın tenhalığında saklı kalır
böyle hüzün yüklü huzurda
anlaşılmaz sözlerin ortak dili oluşu akordeonun
ve tam da anlatayazarken derdini
en sessiz zamanda
değişmeye mahkum olur müzik
çaresiz bir plağın
sentetik dizelerinde...

ışık vurur renk haykırır
Deli yağmurlar ağlarken karanlıkta
iliklerine kadar aşık olmuşken
sertliğinden kibirli taşlara inat
su gibi yumuşaktır
bihaber olsa da en keskin kılıç,
onun kesilmezliğinden...

ışık azalır renk uyur
yelkovan üçü beş geçe
cırcırböcekleri pürneşe
gecedir artık
ziftten örümcek ağı
baykuşun tapınağı...
gecedir artık
şairlerin ilhamı
şehvetin melodramı...
gecedir
siyahın ayak sesi
beyazın son nefesi
uyuklayan evrenin
katrandan elbisesi...


ışık aldanır renk kanar
Hallacın kanadığı gibi...
gözleriyle bakmayı bilmemekten,
hep mucize mi gerekir
inanmaları için?
ve güneş daha uyurken
öyle bir ağlar ki bülbül
titrer gül
tüyleri diken diken...

ışık kızar renk utanır
anlamaz gibi
Nasıl yaşanır?
Dayanmak niye?
Yüzü en az kızararak
“sevişmek” diyebilenin
en çağdaş olduğu bir yerde

ışık kayar renk isyan eder
Üç günlük dünyada
üç öğünlük rüyalara sıkışıp da
hala atabilmesi gibi kalbin
hala yaşamak zorunda olmak gibi...
Giymek gibi
“Al bu senin hayatın” diye verilen elbiseyi
ömrün yırtmacından firar etmiş
kıçına aldırmadan...
Yaşam dedikleri şey aslında...
Siz bilirsiniz
ne anlar o yaşamaktan...

ışık azar renk siner
yoktur günleri, günler ne kelime
saatlerden geriye kalandır sadece
itirazsız,üç kuruşluk erkekliğine sövercesine
O kadar ait değildir ki hiçbir şeye; özgür
O kadar ait degildir ki hiçbir şey ona; yalnız
ve mecburen umarsız
ve güler olan bitene
sadece güler geçer...

ışık kurur renk kararır
Zaten ne bir ses ne de bir dert oynaşır
bu karanlıkla dalga geçercesine
Fırsattan istifade damlar pıtırtısız mum
dibinin karanlığından için için yanarken
dikkat çekmek istemezcesine
Ve sessizliği susturan bir hıçkırışla
sulanır gözler şafaktan önce
küçümsenen bir uzletin delirdiği anlarda...

ışık yakar renk kör olur
Gecenin en karanlık zamanı gibi
ya da en siyah yeri dumanlı şehrin
güneşi hisseder ama
en korkunç karabasanda
kimse ışık tutmaz ona
gölgeler üstüne düşer yine
geçen gecenin köründen
ve çaresiz bir gözyaşıyla
sorar hiç karanlığı kör bir gözden gördün mü?
bilmez ki bayıldı mı,uyudu mu,öldü mü?

ışık söner renk ölür
kim bilir bir gün
uyanacaktır belki kan ter içinde
Bütün cevapları bildiği
bir evrene
ve artık korkusuz olacaktır uykular
sağa sola dalgalanmadan durulmuş
bir gecenin ermişliğinde...

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Işık ve renk Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Işık ve renk şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ıŞıK Ve ReNK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
türkay çetin
türkay çetin, @turkaycetin
17.5.2007 02:02:12
kurgu çok güzel.. tbrkler.. bu şiir neden esinlenerek yazıldı aceba haddim olmayarak merak ettim..
yadel
yadel, @yadel
16.5.2007 23:21:19
Kutlarim.

Saygilar
Atilla-Güler
Atilla-Güler, @atilla-guler
16.5.2007 22:38:55
Süperdi ama Selin hanıma katılıyorum... çok güzeldi ve soluksuz okudum. bu bir aşk....ışık ve renk arasında...şair ve kelimeler arasında...gün ve gece arasında...ölüm ve yaşam...inasan ve insan...

ne desem az...bu bir aşk!!!
selin yıldız
selin yıldız, @selinyildiz
16.5.2007 18:33:23


keşke birleştirmeseydin de bölüm bölüm yayımlasaydın...

bir seri halinde.

bu şekilde insanın sabrını zorluyor doğrusu.

renge yüklenen benzetmeler çok başarılı, kutlarım.



gokce esra
gokce esra, @gokceesra
16.5.2007 16:09:07
tebrilkler kısa olmuş bşraz daha yazsaydın sevgilerimle
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
16.5.2007 15:50:16
tebrıkler guzeldi....sakaraya destanı mubarek....
zırdeli
zırdeli, @zirdeli
16.5.2007 15:42:05
birkaç şiirimin birleşmesinden oluşur...
hayata dair...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL