85
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
4833
Okunma


Ey cân-ı cânım
- Elif’imi çalıp sessizce giydiğim elbiseden, Sema’ya Mim olmaya mı gittin, can ? -
... /...Ve can
Eteğimde beslediğim mürekkep bakışlım
Bu kaçıncı serçe ürkekliğiyle iç çekişim
Bir adımlık zülfünün gölgesine hasret kaldığım
Âfak’ta, arz-ı endam ile sürüt, hünersiz aşkımı
Senli muştulu prangalar bağlasın ayağımın bileğini
De hele
Sen hangi dile düşmemiş ziyafetin gülüsün
Aslını unutmamış
Cennetten kaçırdığın kirpiklerinle
... /...Ve can
Tespih taneleri gibi dağıt yeter ki
Razıyım
Çığırtkan, kör ilmekli acılar sal çığlığıma
Mezar taşlarını gökkuşağına boyayan ellerinle
Delik deşik yüreğime panzehir olsun gizlediğin zülfün
Bakışlarını çöreklet saçlarımın teline
Çağır ellerimi ateşine
Doğursun göz bebeklerim üşüyen ayazları,
Huzura ersin taze yeşermiş yokuşlarım
Gün görmemiş
Hira’dan kaçırdığın efsunlu nefesinle
... /...Ve can
Lütfeyle dermandır, enine boyuna eşiğinde göçebe uyumak
Ensemde çözülmeyen idamlık buseler bırak
Deli tay gecelerimi avuçlarımda un/ufak yap
Zelîhâ gibi kınasan da gayem senle olmak
Çimdir yanaklarımı Cemâl gülüşünle
Gel
Köşe kapmaca oynayalım, seher kokan avlumda
Kâinat’ı sarsan bıçaksırtı dilinle
.. /...Ve can
Gitmek yok !!!
Tûr-i sinâ’da
Senle randevum var !