cam nazikliğindedir bazı şeyler bir yerden çatladımı sonrası gelir..
Aşkı senle yaşamak isterdim... yaşlandırmak zamanı... kul köle etmek kelimeleri yüreğine... ve şiirler dökmek eteğine yıldızyıldız... sen yedi renk gökkuşağı! ben yere senden bir adım önce düşen yağmur damlası!
sessizce yürümek sokaklarda ıslanmak sözcüklerin altında bitip bitip tükenmek sonra yeniden doğmak sana bir güneş gibi her sabah yine yeniden durmadan
geçip giden günleri yakalamak peşinden koşmak zamanın takvim yapraklarını yere düşmeden tekrar tekrar yerine asmak bunu hep bunu hiç durmadan yapmak
uykuya dalmak uykunun ölümün en güzel hali olduğunu sayıklamak ve uyanmak rüyadan
erken ve usulca gecenin renginden sabaha karışmak..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüya uykunun ölümün en güzel hali olduğunu sayıklamak ve uyanmak gecenin renginden sabaha karışmak.. Çok güzel bir vurgu sözler,beğeni ile okudum... Saygımla...
Aşkı senle yaşamak isterdim... yaşlandırmak zamanı... kul köle etmek kelimeleri yüreğine... ve şiirler dökmek eteğine yıldız yıldız... sen yedi renk gökkuşağı! ben yere senden bir adım önce düşen yağmur damlası!
..........................................ah istediğimiz gibi yaşasak hayatı, ..........................................ah bir yağmur damlası olupta yağsak sevdamızın saçlarına ..........................................ah diye diye bu ömürler tükenmese takvim yapraklarıyla beraber..... Eseriniz çok ince, çok naif, ince bir sızı ve çisileyen bir yağmur tanesi gibi ve de çok güzel di..... Kutlarım kaleminizi, kutlarım yüreğinizi...
Seninle zaman teslim olmak isterdim, saçlarımıza yağan karları birlikte izlemek gönüllü kabul ederdim yaşlılığı...Kime ne...
"sessizce yürümek sokaklarda ıslanmak sözcüklerin altında bitip bitip tükenmek sonra yeniden doğmak sana bir güneş gibi her sabah yine yeniden durmadan"
Her sokak sana açılacaktı ve tüm çıkmaz sokakların kilitlerini birlikte kıracaktık.Islanacaktık kelimelerin yağmurlarında bu şehrin kuraklığına inat yağmur olup yağacaktım. Ve her sabah yeniden doğacaktık...
"geçip giden günleri yakalamak peşinden koşmak zamanın takvim yapraklarını yere düşmeden tekrar tekrar yerine asmak bunu hep bunu hiç durmadan yapmak"
durduracaktık zamanı...
"uykuya dalmak uykunun ölümün en güzel hali olduğunu sayıklamak ve uyanmak rüyadan"
sana uyumak sana uyanmak, tut ki adı ölüm....
"erken ve usulca gecenin renginden sabaha karışmak.."
Sessizdik.... Aynı düş'üşümesine maruzdu ellerimiz Ve aynıydı kitabemiz Ezberimizde talan artığı aşk parmak uçlarımızı dokundurmaya korktuğumuz sevgimiz sararmış takvim yapraklarına hibe edilmiş gençliğimiz.... t
Sen Bir martının beyazı güvercinin kanadıydın Sen İstanbul'un Karanlık küflü caddelerinde kaldırım ikametli kimsesiz sokak çocuklarının babasıydın Bulutlar anneydi elbet ve beyazdı Sen siyah gecelerin beyaz pelerinli hükümdarıydın
Bu şehir rengini ararken mateminde çıka gelir kanatların şiirlerle kuşlar ve bir yağmur duas başlar şairin gönlünde.. insin parça parça içime tane tane..
ve boyar kendini karanlığa şehir ve boyar gözlerini şair kendine yazdıkları yemin söylediklernden emin..
Matemin rengini seçtim Yani siyahı Nasıl tezat ölgün tenimle Yakamozlar gökyüzüne taşınmış Yıldızlar yer yüzüne Kim yalnız olduğumu söyleyebilir Melekler ve havarilerin şehrinde....
ölüm.. bu şehir gibi nazik bu şehir gibi rengarenk ve bu şehir gibi sessiz..
düş'üyorum geceden kalma bir şiirde bir öykünün son deminde ne kızkulesi aşıkları ne marmaranın mavisi .. ne de leondros'un göz yumduğu denizi...
görmüyorum gözüm hiçbir şeyi yalnızlığın dudaklarında bekleşiyor ölüm ve mor bir dua ile geliyor melekler başuucumda ve sensizlik koca bir ruya damarlarımda..
geziniyorsun ve üş'üyorsun.. tüm varlığınla.. adın neydi adın denizdi rengin neydi rengin matemdi..
bunlar düş'tü dudaklarımdan zamanın sonunda bir yara gibi kalan..
Bana renkleri anlat mesela maviyi bir martının gözlerinden piyer lotiyi Heronun hüznünden kız kulesini leandrosun gözlerini yumduğu denizin yasını anlat ondan mı gri deniz bu yüzden mi dalgasız ve sessiz gökyüzüne ruhumu astım nereden bakarsan bak beni göreceksin düşlediğin her rengi inkar edecek dilin kireç beyazı bir soulmate göreceksin söyle hadi ölümün rengi ne...
bulutları öpmeli gözlerinden ki yağmurlar birikmiş kirpiklerinde çok değil az zamanı kalmıştır çığ yangınlarının.. düşecektir toprağa yüzün ve yüzüm iki fidan olarak.. yarın olacak ve biz büyüyeceğiz aşk adına iki fedai.. kendini bırakmış olarak sonsuzluğa..
Denizler ağlamalı bu gece Bak Ay'a paravan yaptı bulutlar hüzünleri Ay ışığı yok Yıldızlar parlamıyor öyleyse yakamozlarda yok ağlasın denizler ben gözyaşı damıtacağım bırakın beni suya karışacağım....
Sessizdik.... Aynı düş'üşümesine maruzdu ellerimiz Ve aynıydı kitabemiz Ezberimizde talan artığı aşk parmak uçlarımızı dokundurmaya korktuğumuz sevgimiz sararmış takvim yapraklarına hibe edilmiş gençliğimiz.... t
Sen Bir martının beyazı güvercinin kanadıydın Sen İstanbul'un Karanlık küflü caddelerinde kaldırım ikametli kimsesiz sokak çocuklarının babasıydın Bulutlar anneydi elbet ve beyazdı Sen siyah gecelerin beyaz pelerinli hükümdarıydın
Bu şehir rengini ararken mateminde çıka gelir kanatların şiirlerle kuşlar ve bir yağmur duas başlar şairin gönlünde.. insin parça parça içime tane tane..
ve boyar kendini karanlığa şehir ve boyar gözlerini şair kendine yazdıkları yemin söylediklernden emin..
Matemin rengini seçtim Yani siyahı Nasıl tezat ölgün tenimle Yakamozlar gökyüzüne taşınmış Yıldızlar yer yüzüne Kim yalnız olduğumu söyleyebilir Melekler ve havarilerin şehrinde....
ölüm.. bu şehir gibi nazik bu şehir gibi rengarenk ve bu şehir gibi sessiz..
düş'üyorum geceden kalma bir şiirde bir öykünün son deminde ne kızkulesi aşıkları ne marmaranın mavisi .. ne de leondros'un göz yumduğu denizi...
görmüyorum gözüm hiçbir şeyi yalnızlığın dudaklarında bekleşiyor ölüm ve mor bir dua ile geliyor melekler başuucumda ve sensizlik koca bir ruya damarlarımda..
geziniyorsun ve üş'üyorsun.. tüm varlığınla.. adın neydi adın denizdi rengin neydi rengin matemdi..
bunlar düş'tü dudaklarımdan zamanın sonunda bir yara gibi kalan..
Bana renkleri anlat mesela maviyi bir martının gözlerinden piyer lotiyi Heronun hüznünden kız kulesini leandrosun gözlerini yumduğu denizin yasını anlat ondan mı gri deniz bu yüzden mi dalgasız ve sessiz gökyüzüne ruhumu astım nereden bakarsan bak beni göreceksin düşlediğin her rengi inkar edecek dilin kireç beyazı bir soulmate göreceksin söyle hadi ölümün rengi ne...
bulutları öpmeli gözlerinden ki yağmurlar birikmiş kirpiklerinde çok değil az zamanı kalmıştır çığ yangınlarının.. düşecektir toprağa yüzün ve yüzüm iki fidan olarak.. yarın olacak ve biz büyüyeceğiz aşk adına iki fedai.. kendini bırakmış olarak sonsuzluğa..
Denizler ağlamalı bu gece Bak Ay'a paravan yaptı bulutlar hüzünleri Ay ışığı yok Yıldızlar parlamıyor öyleyse yakamozlarda yok ağlasın denizler ben gözyaşı damıtacağım bırakın beni suya karışacağım....
Bir ömür sevdigi ile yasamak insanin hayata dair aldigi ödül olsa gerek. Ne demeli bu güzellige güzel anlatima..Kisaca özünde demeli ki kalemim yazabildigi tek sözdü bu misralara dair, evet öz; öz demek olayin icine düsmek demektir ki siz her kelimenin icinde yüzüyor bizede hissettiriyorsunuz.
Saygilar sunuyorum güzelligi yazan kaleme. Siirlerde kalin hep , ben öyle yapiyorum , cikamadigim siirler icinde kalacagim yasadigim nefes zarfinda..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.