4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
/Güneş boğmazsa yarını,
Aydınlık günler bekliyor şair../
Kalbi şerh düşmüşken kalemine
Kime hangi derdimi anlatsın !
Kıvrım kıvrım kıvranıyor imgeleri
Kırsa kalemini;
Orada tükenecek nef/e/si!
İki ucu çıkmaz yol
Ama hâlâ yürüyor..
Hüzün izleri dolu ellerinde
Musluktan akar gibi doluyor kalemine
Boş kağıtlara çukur kazıp,
Akıtıyor içlerine
Şair kesiği okuttukları!
Yok mu bal damlayan sözcükleri?
Vardır elbette
Ama; mevsimi geçti mutluluğun
Yaşadığı dünyaya ters kahkahalar
Hüzün kokulu tebessümleri var
Diktiği çiçekleri büyütemedi sevdası
Ayrılık ikliminin çiçekleri,olur mu devası ?
Umutsuzluğun arşa çıktığı zamanlarda
Heybesinde umutlar vardır
Cömertçe savurur sokaklara
Kuraklığın ortasına düşse bile;
Bahçeler yeşertir,gözyaşlarının düştüğü yerde
Elmacık kemiklerinde!
Issız adadaki üç şeyidir kalemi
Yazarken çizmeyi öğrenmiştir
Kalabalık imgelerinde giderir yalnızlığını
Yağmurlar yağar,ama ıslanmaz sayfası
Kasırgalar eser sözcüklerinde
Savurur,savrulur
Diner,son noktayı koyduğu yerde..
Şair kesiğinden sızanlardır gözyaşları
Kimine göre dert değildir
Kimine göre,dünya’ya bedeldir yazdıkları
Mutlu olduğu dakikaları;parmakları kadar
Hüzünlerini her yazdığında parmakları solar
Şair soluğudur yaşattıkları..
Acılar saplanır yüreğine,enine boyuna
Yaralar açar içerisin de
Kesik izlerini dizeleriyle sıvar
Şair kesiği,şair ellerle onar!
Şair istesin;
Koca deniz de yakamozu yakar!
/Hüzünleri boğmazsa ay ışığını,
Loş geceler bekliyor şair/
5.0
100% (1)