3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1221
Okunma

Hiç kimsenin bilmediği bir ülkede
Sırra kadem basan bir yabancı gibi
Kaybolmak üzereyim.
Boğucu bir ekim sabahında
Yüreğim elimde, hiç tanımadığım
Bu kentte öylece durmuş beklemekteyim.
Anlatılanları anlamayacak kadar
Derin bir yalnızlığın gölgesine
Kendimi bırakacak olsam
Sanki sonsuzluğa akıp gidecek bedenim.
Korkuyorum
Ruhum alev alev
Ve gittikçe alevi besleyen anılarla
Büyüyen kocaman bir yangının ortasındayım.
Ne yaptın bana
Bırakıp cehennemin kıyısına
Yüreğimde ölen bir çocuğun acısıyla
Ölümsüz acılar bırakarak
Neden gittin ?
Eğer bu bir cezaysa, suçum nedir bileyim
Yok, eğer naz ise söyle bekleyeyim.
Bilmez misin aydınlığım
Seni karanlıkta buluşumdur
Bilmez misin nehir olup çağlayışım
Senin deniz oluşundur.
Bilmez misin onca acı, bunca kederi
Bir damla gözyaşıma sığdırıp saklamışlığım
Hatırına sus pus oluşum
Durup durup ağladığım,ağlarken güldüğüm
Bir mecnun misali
Deli divane dövündüğüm hepsi sana olan yanışımdır.
Hadi şimdi söyle
Söyle daha ne kadar gözyaşı istiyorsun
Ne kadar keder, ne kadar acı ?
Yetmez mi şimdiye kadar çektiğim sancı ?
Yetmez mi ?
Hande HAGHGOUİ
04.10.2009,pazar
Pieerloti/İSTANBUL
5.0
100% (1)