14
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2105
Okunma
sen
“zamanı durduracağım senin için” derken?
takvimler henüz geçmişti üç adım doğumunu ve tarihe gömülen saat
bir soluk geçmişti ikiyi
şimdi benim pençelerim boğazında zamanın
hayır!
durdurmalar gebedir başlamaya
sonsuzluğa kast bileklerim
çalmışken saat yarından üç adım
ve takvimler vuslatın bir sonrasındayken
zaman katiliydim
içinde sen!
mutlu musun?
öfkem mi yargıcım
ben mi asıyorum öfkemi dara?
zamansız yuttuğum çığlıklar mı daraltan göğsümü ?
zifir bakmakta aşka yeşilim
nefreti kundaklayıp pınarlarına
ağlıyor muyum?
ne büyüktü oysa aşk tutunamadığın
ve ne ucuzdu yalan kozasında yandığın
nasıl da saklıyorduk son kutsalca
şarjöre sürmemeye yemin
hangimize namlu
hangimize tetikti kısmet?
yalanlaşıyordun!
namluya sürendi korkularına esir yürek
ellerimdi basan tetiğe uğruna dünyayı yakabilecek!
"git!"dedi dilim
sustun
titrese de yaşanacak yokluğuna
onur okka çekti dev cüssenin cüce solundan
çıkmıştı yaydan ok
geri dönen namertti
hadi durma git!
ve sen eros’u deviren güya
ve sen
asra destan yazdıran yalan rüya
becerebileceksen
sonsuza dek bit!
5.0
100% (4)