32
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1713
Okunma
kaygının izini süremezken, kurşun askerlerim
yıkılıyor durmadan, yenilenen duvar
ortada kalan, kavgalı hâtırâlar
bu günün penceresinden bakar /ken
bir kör dövüşü başlar,hesaplarla yeniden
kim soldurmuştu çiçeklerimi
yağmayan yağmur
dokunmayan el , us’ta duran söz mü idi ?
kim attı, kör kuyuya ilk taşı
bu kavga nasıl başlamıştı ?
korkmak, ne kadar çareydi
çareler aramazken !
uzatırsan elini, alıyordu içine!
hayat gibi, arsızdı gece
gizlice sızıp güne, eklerdi kendine
kırılırdı ayna, yansısı kalırdı yerde
kimseler bilmezdi seni !
taa baştan yoksa
nâfile miydi çaba ?
Tanrı’nın elinden miydi, yazılan oyun
oynamak mı kalmıştı, sadece bize ?
ne yaşayacağını, ne umacağını bilmediğin
puslu gecenin içinden, süzülen miydi hayat ?
bakiye artığı bayramlık sevinçler
râm olmadan yüreğime
kaçsam, uzaklara gitsem
devâ bulur muydu bu yaram ?
giden gitti elimden
kalanlar yeter mi avutmaya ?
açılmamış kundağında, sımsıcak, uyuyan düşleri
sorular, sorular, bitmiyordu
bitmeyecekti, cevapları bulmadan!...
düşmeden zamanın son yaprakları üstüme
hadi, son bir gayret göster bana !
yol yorgunu ayaklarım
önce, gecenin örtüsünü açmalı
çok ışık gerek bana
çocukluğun, kumdan kaleleri değil hayat duvarı
baharda açılmadılar
güz gülleri açsın son /baharıma!…
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.