32
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2480
Okunma

yırtılan ipek bir şal sesidir ayrılık
hangi birimizin dudaklarında
sözyaşları olmamıştır ki vedalar çoğu zaman
ülke edinemeyen kırlangıçların
çığlığına benzedikçe kelimeler
ay ışığıyla süpürür gözyaşlarımızı
son seferi çoktan bitmiş bir otobüsü
beklerken ıssız duraklarda
talan edilmiş bir kenti
şaşkın tebessümlerle izlemek değil midir
yalnızlık biraz da
sığınıp ışığın kuytu köşelerinde
aydınlatmak istediğin kadardır
aşklar ve dostluklar
inanmasakta yeryüzü Tanrı’nın kalbidir diye
yanına varılacak bir iklimden gülümser güneş
öldüğünü sandığın her yerde
yeniden başlamaktır aslında hayat
ve bu yüzden taşıyabildiğin acılar kadardır dünya
ki hep gözyaşıyla sulanmıştır o
Tanrı’nın kör olduğuna inansakta çoğu zaman
yırtılan ipek bir şal sesidir ağlamak
dikiş tutmayan...
Devin Karaca
5.0
100% (20)