4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2042
Okunma

bu şehir;
çelikten parmaklıkları göklere değin uzanan,
zifiri karanlık bir zindan
hatta soğuk cehennem gibidir…
yalnızlardan daha yalnızım
ne yazar biçare çırpınmak,
hasret dalgalarında boğuluyorum
martılar uçuşuyor çığlık çığlık
suyun tuzunda senin tenin
ve nefasetindendir korkum
burnumdadır, dibe vurmuş kokusu salık
mumlar yanar bir süre için
bir süre derin ziyanlık
kanat kanat hayat yanar
alıp veremediğim bir şey yok
bütün meselem,
kaybolmuş gibiyim çetrefil sokaklarda
şehrin gazabından çok
sürterim, çıtak mekanlarındadır elem
sarmaşık bir havada dolanacak aranıyorum…
arsız bir maya tutar avuçlarımda
merdiven dayar tahammüle, tahammüller bıkar
solucan yüklü yaşam entrikadır kararımda
istinat eder, her taşın altından sinsice çıkar
küstah bir sırıtma silueti gelir,
soğuk pencerenin buğusunda kimi zaman
kimi zaman küfür gibi içimi yıkar
bu şehir;
çelikten parmaklıkları göklere değin uzanan,
zifiri karanlık bir zindan
hatta susuz ve soğuk cehennem gibidir…
zannediyorum 2007 yazı, büyükelçiliklerin protokolün olduğu ankarada susuz kalmak içimi acıtmış ve bu şiiri kaleme almıştım...
en çok düşündüren ise Gap projesine ayrılan ödeneğin ne olduğu? söz konusu 22 barajdan ancak üçü inşa edildi... Atatürk, Karakaya ve Keban... daha bu hesaba dahil edilmeyen hidroelektirk santrallari, su depoları ve su kanalları hariç... hakkari taraflarında esendere ve şemdinlide şu sıralar zannediyorum 2 barajın inşası devam ediyor, lakin Gap’la alakalı oldukları meçhul... devletin malı deniz hesabı...
sayın çetin kabak’a şiire ses olduğu için teşekkürler...
5.0
100% (2)