2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1240
Okunma

yüksek bir dağ zirvesi gibi soğuk,
en derin okyanus dibinden karanlık
titreyen acizliğiyle sesin boğuk
ne kadar zor şeydir ayrılık…
dilinde sıkıntıdır, elinde kir;
ne konuşturur seni ne tutarsın
sevginin tutsak kaldığı yerdir
mahveder adamı kör olasıca ayrılık
haykırmak isteyip de ketum düştüğün,
sessizliğine bir kibrit çaktığın,
soluğunun her nezdinde bir iz,
suretini parmaklarında yaktığın,
tüm küstahlığını fısıldar yalnızlık
yarın olmaz artık dünde yaşarsın
bir çılgınlık geçer, aklını alır,
düşüncelerinde kendine şaşarsın
bitmez içtiğin yudum çay gibi
yaşadıkların da kalır yarım
gezdiğin, seyrettiğin, okuduğun kalır
ve en çokta sen yarım kalırsın
takat düşer, o dağ gibi adam yıkılır
kendinle bütün dağları da yıkarsın
ne berbat bir keyfiyettir ayrılık
tüm kininle, aşkınla mürekkep
öyle boş ve mahrum bakarsın
bir yıldızda dem çeker sebep
bir sel tutar, şişe diplerinde akarsın…
raşit nadir,