11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1948
Okunma

Yatağına uzanalı zamanın;
ellerinle ısındı yaz, iki dalga boyuydu haz ve naz
düş ısırığı elmadan dudağımda kalan yasak tat
ılıman mevsimde nefesinde durakladı an
şehir içini çekerken sendeledi gün düne bakarak
balkon bakışı marina tablosu ve yelkenliler
açık denizde açık bir yaraydı hasret
sır küpleri saklı denizlerde
kumdan kalelerde yıkıldı hayat!
ki hiç unutmadım;
rüyalardan saçlarıma düşen güneşi
geceyi üstüme örttüğümde üşümedi yüzüm
öylece duruyor bıraktığın tuz
yanık tende deniz kokusuyla
meltemin çaldığı saz.
vakitler sökerken saçlarımdan çocukluğun kurdelesini
aşk fukarası gönlümde akan su saklısı
sektiğim taşlara düşürdüm alıngan yanımı
köksüz düştü içimde açan çiçek korosu
gökyüzü terk etmeden önce yağmuru
bu son ağlayışım olsun.
buluttum gözlerinde yağmadan önce
biriken çukurlara saklı içimle
kirpiklerimden geldi geçti sıra sıra çisentiler
özlemek göl misali durgun
döktükçe sözleri dilimden
harelenir su damlası beden
rüzgâra karışır
eser geçer sayısız seherler.
tanıdık şimaldi yüzünde kaldı esirliğim
hiç boyamadan gökyüzünü maviye
küsmeden önce gözlerim yeşile
denize karışan ellerin ellerime dalgayken
iç denizimde limandın bir zaman sen…