4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1178
Okunma

Vakit gece yarısı;
Soğuk kesiyor adamı.
Dışarıda çelikleşmiş beyaz.
Esiyor rüzgar.
İçerde kesiyor adam adamı;
Soğuk adamı.
Fabrikadayım.
Fabrikada;
Katıksız ekmeğin,
Soğuğun, sefalettin,
Uykuya hasrettin olduğu yerde.
Yeşil ejderhalar
Kızıl alevlerle yakıyor insanları.
Cennete bir adım kaldı diyorlar.
Kızıl bayraktan korkuyorlar.
Kızıl alevlerle
Dehşeti gördükleri için.
Marks ne güzel söylemiş:
“Bunlar gölgesinden para kazamadıkları
Ağacı keserler.”
“Afyondur” demiş “ejderhanın yeşili.”
İşçiler gece vardiyasında
Tir tir titriyorlar.
Sıcak bir yatağa,
Derin bir uykuya,
Karın doyasıya yedikten sonra
Yakılan cigaraya hasretler.
Düşün:
İşçi sınıfı bilinçle var olacak.
Çaresini bulmamız gerek;
Nasıl bilinçlenecek?
İşçi emeklisi İmam Amca ne güzel anlatır.
Sen dinlersin.
Bir fotoğrafta görmüştüm
İmam Amca’yı: 1968.
Kahrolsun Amarika!
Kahrolsun emperyalizm!
6. filo defol!
Sanki fotoğraf canlanıyor,
O anki coşkuyu bize veriyor.
İmam amca ağlıyor.
Hiç görmedim dev adamın göz yaşlarını.
Pul, pul dökülüyor gözlerinden.
60 küsur yaşında,
Devrimci, bilinçli bir işçi.
Anlatırken cezaevi tarihçesini,
19 Aralık katliamında
Doldu gözleri.
“19 aralık 2000…
Diri, diri yakıldı yoldaşlarım.”
Umursamazlığa, duyarsızlığa,
Bilinçsizliğe sitem ediyor İmam Amca.
Sıcacık elleri.
“Merhaba yoldaş.”
O kadar içten, samimi.
İşçi sınıfına anlatıyor.
Katliamda kolunu kaybetmiş
Bir yoldaş tanırım.
Onlar umudun neferi.
Ölümsüzleşenlerin
Destanını okurum.
Okuyun, bilinçlenin
Sınıfdaşlarım,
Yoldaşlarım.
5.0
100% (1)