0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2029
Okunma
KAFİYE OLSUN DİYE ŞİİRE
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Eski bir piyanoda
Eski bir film müziği çalarken,
Ya da ne bileyim
Işıklar sönerken henüz sokaklarda
Zilleri çalıp kaçmak vardı ki daha
Yapmamışken hiçbir çocukluğum bunu,
Zilleri çalıp kaçmak vardı
Hiçbir küfrü umursamadan.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Bulutlar geliyordu
Ve yeni bir yağmura gebeydi gök,
Eski bir masalda rastlamıştım sana
‘bir varmış, bir yok muş’un
‘bir Varmışı’nı taşıyordun,
Ellerinde güneş vardı
Ve çocukluğum yeni kaçıyordu zil çalmalardan,
Arkamda bol küfür,
Yeni bir yağmura gebeydi gök
Ve sen güneşini koruyordun,
Şimdi ne zaman yağsa yağmur
Güneşini düşünüyorum.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
En çok şarkı sözleri geliyor aklıma,
Ne zamandır şarkılar ezberliyorum,
Oysa her şarkıya takılmazdım ben,
‘ben seni el üstünde hatta baş üstünde’
Oysa başını feda etmemeli insan
Ne taşıyorsa en çok orada taşıyor,
Mırıldanışları hatırlıyorum.
(
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
En çok şarkı sözleri geliyor aklıma,
Ne zamandır Kürtçe şarkılar ezberliyorum,
Ezê birevim herem evindarim, hoy hoy limin xeribi,
Bir ağıttır düşüyor dilime
‘Lori lori’,
‘nevroz piroz be’
Halaya katılışını anımsıyorum
Bir bar gecesi,
Şimdi ne zaman Kürtçe bir şarkı dinlesem
Sana hep halay başılık diliyorum.
)
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Uzak bir denizi düşünüyordum,
Nedense hep ölüsü geliyor aklıma balıkların deniz diyince
Zeytinyağına bulanmış palamut yada ızgarada sardalye,
Martılar birde, aklıma martılar geliyor,
Biraz çalıp maviliğinden suların
Deniz kabukları içinde sana armağan ediyorum.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Üç mevsim sığdı bir güne
Hafif bir yağmur vardı önce bahardan kalma sanki
Sonra rüzgar çıktı bir yaprağın düşüşünü gördüm,
Dördüncü mevsimi aradım sonra,
Güneşi avuçlarında buldum,sıcaktı.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Saate bakmayı düşünmüyorum
Sanırım baya geç
Ve fazla açmışım galiba müziğin sesini
Yan oda duvara vuruyor,
Duvarların bir anlamı olmalı
‘duvarların dili olsa’ diyorlar,
Ben duvarca biliyorum,
İçinde duvar olan beş kelime geçti bu şiirde,
Altıncısına farklı bir anlam katmalıyım
Baştan başa cam ekliyorum duvarlarına
İçerde ışık olmalı.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Herkesin bir yel değirmeni var
Herkes biraz Don Kişot
Ama çoğunun bir Sanvho Panza’sı yok,
Eşek etinden sucuklar var şimdi
Bilseydi bunu Don Kişot
Herhalde ağlardı,
Eşek üstündeki şövalye,
Gidilen yer midir önemli olan
Gidilen yol mu,
Hepsini boş vermeliyim,
Bütün yel değirmenlerinde
Zaferlerin olsun.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Kaç zamandır şiir kusuyorum,
Lanet olası teknoloji
Tuşlara basmaktan kalem tutmayı unuttum,
Belki de haklılar
Kalem kılıçtan keskindir
Nede olsa bütün savaşlar
Bir imza ile bitiyor,
İyi niyetli bir kalem diliyorum sana.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Yeni bir yumruk geldi duvara
Yada onun gibi bir şey
Ki bu yedinci kullanılışı oldu bu kelimenin
Kulaklık takmalıyım müzik için,
Bilgisayarın saatine kaydı gözüm
04:08
Bu saatte tost mu yenir demişti bir çocuk annesine otobüste
Ve ben bunu yazmıştım
Bu saatte rakı mı içilir
İçilir ki içiyorum
Uykumu kaybettim hükümsüzdür
Bu sefer güzel düşler dilemiyorum sana
Onlar sadece düş
Güzel gerçekler diliyorum.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Hafta sonu sabahı,
Yine baktım saate,
Kulaklık baş ağrısı yaptı
Ya da rakı her ne ise
Bu iyiye işaret
Birazdan uykum gelecek,
Elleri yine boş olacak ama
Yastığının altında
Güzel bir gün bulmanı diliyorum.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
-di’li geçmiş zamanda yazınca daha bir güzel oluyor bu mısra
Oysa başka hiçbir mısrası ile alakası yok şiirin,
Aslında olması gerekiyordu ama bağlayamadım,
Bıraktım öyle
Kafiye gibi kalsın,
-iyor zamanında güzelliklerin olmasını diliyorum
Sadece hüzünler -di’li geçmiş kalsın.
Zamanı bırakıp gitmek vardı,
Elleri boş geldi yine
Uyuyacağım.