5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1671
Okunma
Irmaklar akardı göğsümüzden balıklar rahat yüzerdi
Ağaçlar dizlerine kadar göle girerdi.
Saçları omuzlarına dökülen ince belli kızın
Nedendir bilinmez gözleri düşlerime girerdi.
Kahverengiye çalan gözlerimden yusufçuk havalanır
Posta katarlarını karşılardı
Karşı dağların sisli başlarında.
Dudaklarım titrer gözlerim yağmurdu.
Ürker miydi fincancı katırları, kuşun kanatlarından
Mektuplar hep kırık kalemle yazılırdı.
Aklım göğsümdeki balıklarda
Canım oltaya mı takılırdı?
Yeşile boyanmış yaprak dalından düşerdi
Saçları omuzlarına düşen kızın gözleri ümitleri süzerdi
Darağacı olurdu, dizlerine kadar suya giren ağaçlar.
Bülbülle kaplı olsa da yol vermezdi yamaçlar.
Çocuklar ağaçtan yapılmış arabalara binerdi
Kayardı düşlerimde gözleri, şehre gece inerdi.
Çoğu günler, ufka bakıp dilenen gözlerle
Sadaka beklerdim, uçan kuşların çırpınışından.
Paltom eskidi zamanla, cebimde geçersiz akçeler
Saçlarım ufka bakarken bulutların arasında kaldı.
Saçları omuzlarına inen kızın kanar avuçları
Zaman bir kuştu, hepsi mazide kaldı, yalandı.
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ
5.0
100% (1)