3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
999
Okunma
Bir hasreti bilirdim
Bir de senle dolaştığımız düşlerin
Ağustos sıcağında kavrulduğu kaldırımları.
Terler akardı alnımızdan
Beyaz mendille siler, katlar geri
Cebimize koyardık.
Bir geceyi özlerdim
Bir de senle oturup dağ yamaçlarına
İzlerken vatanın bir parçasını
Yaktığımız sigaraların dumanını.
Dalıp dalıp giderken dalgın gözlerimiz.
Bir güneş görmüştüm
Dağların siyah tülünü açıp yükselen
Allı turnaların eşliğinde
Bize umut getiren.
Bir yağmur düşerdi
Yanıp sönmek bilmeyen yüreklerimize
Ki o zamanlar yeşerirdi
Elaya çalan gözlerimizdeki ağaçlar
Meyveye dururdu.
Ah ederdin o vakit
Ağaçların kuşlarıyla çocuklarına
Sevdadan bir iz taşımazlar diye.
Gizlice ağlardın.
Ağlamalar olurdu sol göğsümüzde taşıdığımız
Sevgilinin yanık mektubu gibi çıkarıp kokladığımız
O anlarda memleket tüterdi buram buram
Kanardı yaramız.
Yaralarımız vardı kimsenin görmediği
Ve bilmedikleri zamanlarda yakardı canımızı
Onlar uykudayken neşter vurulmuşçasına kanardı.
Kanardı, kanardı da dostum
Bir gülüşe aldanırdı.
Aldatan bizden değildi ama
Aldanmayı da bizden sayardık.
Sayardık be dostum
Sayılı gün çabuk geçerdi.
Oysa şimdi ne günler geçmek biliyor
Ne de bilmediğiniz yara durmak.
Kaldırımlar senden bir iz taşımıyor
Ne de bu dudaklar andıkça artık kanıyor.
Bir hasreti bilirdim
Ucunda kavuşmanın olduğu
Kavşaklar gerilirdi karşımızda
O zamanlar dostluklar menfaatten önceydi.
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ
5.0
100% (2)