13
Yorum
0
Beğeni
4,6
Puan
1426
Okunma

Hangi güneş böylesine üşütür
İliklerimden bir şeyler koparırcasına
Ve hangi dans alıp götürür
Yüreğimi yerinden oynatırcasına
Bilmiyordum
Zaman aşılmaz dağlar gibi
Dikilip dururken önüme
Çılgıncasına koşuyordum
Bulmak için yolun sonunu
Fakat
Kayboluyordum anılar arasında
Hadi, gel
Sımsıkı sarıl yüreğime
Ve
Dokun yağmurlarında ıslanmış saçlarıma
Sök at ayaklarıma dolanan ırmakları
Sevgiyle
Durdur artık
Gözlerime mekan kurmuş çağlayanları
Öylesine yağıyor ki kirpiklerimden
Ne kavga kalıyor imbiğimde damıtılmamış
Ne de sevda
Koskoca bir çınar
Devriliyordu ömrüm sıra
Toprağın kucakladığı bağrımda
Hıçkırıkları dağılıyordu yaprakların
Ve
Arsız bir Eylül gelip oturuyordu
Hayat yorgunu omuzlarıma
Canım takılınca dişlerimin arasına
Dolu dizgin akıyordu zemheri yitiği nefesim
Dudaklarım titrerken elemle
Uzak diyarların o aşk kokan
Beyaz atlı prensine
Gülümsüyordum acıyla
Eylül GÖKDEMİR... 18.08.2009
5.0
80% (4)
3.0
20% (1)