yürüyorum kilometrelerce/ arkamda koca şehir bağırıyor kaldırımlar çıldırmış gibi ağlamaklı köhne bir ev ve içinde dağılmış bir sevda delirir önce gözlerim terk edişte ayaklarım sonradan gelir bir yüreğimi toparlayamam köhne evin odalarından korkuyorum içine saklanan koca bir yakarıştan
bıraktım arkamda gecelerimi döven rüzgarları güneşi götürüyorum yanımda artık ağustosta yapacağım kardan adamları üşümeyecek ellerim dokunduğunda bu son içişim aşkı ayaklı bardağından unutacağım bordolu akşamları en dolu tarafından ve saçlarım siyah/uzun parmaklarının dolandığı her taradığımda acıtıyorlardı canımı şimdi kısa ve sarı
topladım aynadan siluetimi kendine küs paranoyak bir duruşla arsızca istediğim son öpüş sana kalsın istemedim hiçbir düş ahşap kokulu odalardan topladım gülüşlerimi ve sevişmelerimi yatağından değiştirdim çarşafları namluya doldururken dokunuşlarını kanamalı aybaşlarını yüreğimin her çaldığımda kapını istemedim gelsinler benimle gözlerini çiviledim boş bir çerçeveye sana yazdığım son şiiri toplarken duvarlardan bakmadım kelimelerin isyanına bile özneleri çekip aldım usundan şimdi hepsi öznesiz düştü yola benimle
dövünürken duvarlar gölgeme değdi elin ahhh!bilsen kendimde değilim denizleri özledim mor sabahlar düşlüyorum kendime yosun kokulu kayıyor zemin ayaklarımın altından yüzümü yalıyor tanıdık bir sıcaklık ıslanıyor bütün terk edişlerim bir deniz akşamında eylül dokulu çimdikle beni gözüme çarpmasın kendime her gelişte güneşin değmediği bir sevda esrikliği ten eskisine durmaz her yürek yenikliği
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
okuduğum şiir.......... kutlarım memleketimin şiir yürekli kadınını........ var olsun,daim olsun.......... sevgilerimle........
Bağırıyor kaldırımlar çıldırmış gibi. Senin gözlerin terkedişte, korkun içine saklanan koca bir yakarış.
Geceye inat kendine yosun kokulu mor sabahlar düşlerken sen, güneşin değmediği bir sevda esrikliği çarpıyor gözüme "zaman üstü bir dervişlik seninki" yada ömürleri uzasın diye suya koyduğun kırçiçekleri yada ağlamaklı köhne bir ev yada ahşap kokulu bir tane düş!
sana kalsın istemedim hiçbir düş!
Şimdi içindeki çocuk sana körebe Lal dili Konuşursa kanar sesi Sen biliyorsun bunu "sevgi"
"sancılara tanıklık ediyorsun ve üzüyor bu seni..."
bir aşka sorulmayacak soru..mekandan münezzeh bir şey bu..uyanmasın şairler..uyanınca birden anlamsız sözler söyleyebilirler..
önce gözlerim terk edişte ayaklarım sonradan gelir
sevgi kaya şiirlerinde hep tanıdık fotograflar görürüm..hepimizin bir eksik hikayesi,yada yarım kalanına konuşur,bir yokluk söylemesidir onun şiirleri..ve biz zaten şaiiriz..
ah sevgi ah dolu dolu yürek dolusu sevgi kolay olmuyor inan unutmak saklananlara demiştin ya hani cee yapmasalar birde :)))) ahşap kokulu, paranoyak düşlere terk edip bizi gitmişler bir kez gidenler avunmak kalmış bize , bordolu akşamlarımız şiir kusuyor şimdi mide bulantısı bizimki
sana bir şey anlatmak istiyorum sevgi abla... herkes bana, mükerrer üye olup olmadığımı soruyor. hayır diyorum, asla öyle bir üyeliğim yok, nereden çıkardınız bunu...bilmiyoruz diyorlar, sevgi kayanın şiirleriyle aynı yazıyorsunuz:) başası olsa kızar mıydı bilemem ama bu benim öylesine hoşuma gitti ki... demek ki aynı duygularla yoğrulup, aynı hisleri kucaklıyor ve aynı dudağın ezgisiyle döküyoruz sanata... demek ki birbirini hiç tanımayan iki kadın, bir noktada bir olabiliyor, yazılmamışın tüm çıplaklığında demek ki kapler ortak atabiliyor, demek ki dizeler aynı aşka uyanabiliyor...
ve ablacığım, öyle mutlu oldum ki bu benzetme karşısında senin kalemine benzemek benim için onurdur gururdur...
bu arada baba gibi kimlik onaylı üyeleriz :))))
mükerrerliğin m si söz konusu dğeil:)
şiire gelince ne desem sus kalacak ne yazsam es diyecek mellodim imgeler şahaneydi özellikle yeşile yormak söylemine ayrıca bayıldım ( dini bir imgenin şiirde böylesine şık kullanılması ayrı bir lezzet vermiş) tebriklerim hep sana doğru öpüyorum şiirinin yüreğinden ve öpüyorum şiir yüreğinden
can kızım...şiirin adına ve sesine yakıştığı kişilik..nasıl mutlu ettin beni bir bilsen..ki ben nacizane hesap kitapla uğraşan , yıllarca rakamsal bir dünyanın içinde debelenen biriyim. senin gibi eğitimci kimliğimle kelimelerle oynayamam bile ki her şiirini okuduğumda belleğime yerleştirdiğim çokça söylemin olmakta...(çalıntı yapıyorum haberin olsun...ahhh..işte yine ihbarladım kendimi....:)).....)
senin gibi güzel bir yüreğin, kaliteli bir sesin, şiire aşık bir kişiliğin kendisini bana yakın hissetmesi beni gerçekten onurlandırdı..
o güzel yüreğinden, şiir kokusu bırakarak öptüm annem...
sevgimdesin her dem........bil ki her şiirinde gelmesem de alnından ve yüreğinden öperek taktirimdesin..sizler genç edebiyatın gururlarısınız..
can kızım...şiirin adına ve sesine yakıştığı kişilik..nasıl mutlu ettin beni bir bilsen..ki ben nacizane hesap kitapla uğraşan , yıllarca rakamsal bir dünyanın içinde debelenen biriyim. senin gibi eğitimci kimliğimle kelimelerle oynayamam bile ki her şiirini okuduğumda belleğime yerleştirdiğim çokça söylemin olmakta...(çalıntı yapıyorum haberin olsun...ahhh..işte yine ihbarladım kendimi....:)).....)
senin gibi güzel bir yüreğin, kaliteli bir sesin, şiire aşık bir kişiliğin kendisini bana yakın hissetmesi beni gerçekten onurlandırdı..
o güzel yüreğinden, şiir kokusu bırakarak öptüm annem...
sevgimdesin her dem........bil ki her şiirinde gelmesem de alnından ve yüreğinden öperek taktirimdesin..sizler genç edebiyatın gururlarısınız..
dövünürken duvarlar gölgeme değdi elin ahhh!bilsen kendimde değilim denizleri özledim mor sabahlar düşlüyorum kendime yosun kokulu kayıyor zemin ayaklarımın altından yüzümü yalıyor tanıdık bir sıcaklık ıslanıyor bütün terk edişlerim bir deniz akşamında eylül dokulu çimdikle beni gözüme çarpmasın kendime her gelişte güneşin değmediği bir sevda esrikliği ten eskisine durmaz her yürek yenikliği
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
yine geç kalmış bir merhabayla yetiniyorum güzel dostum yüreğine sağlık bu gün gerçekten çok yoruldum ki şiirini okuyunca gözlerime fer geldi iyi ki varsın şiirlerinle gecelerimi aydınlatansın yüreğin hiç incinmesin sevgiyle kal hep kurduğun düşte bıraktığın gülüşte kal
merhaba güzel insan naılsın dostum ne mesajlarımı okuyabiliyorum ne yazabiliyorum nede eski mesajlarım var ne olmuş olabilir lütfen bir ilgilenirmisiniz nereye bildireceğim derdimi sevgiyle kal
merhaba güzel insan naılsın dostum ne mesajlarımı okuyabiliyorum ne yazabiliyorum nede eski mesajlarım var ne olmuş olabilir lütfen bir ilgilenirmisiniz nereye bildireceğim derdimi sevgiyle kal
şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere_______________SANA GÖNDERDİM...ŞEHRİNE VARINCA YANINA GELECEK... ADRESİNİ BİLMİYORUM AMA, O BULUR SENİ NASIL OLSA... SEVGİMLE CANOM...AKŞAM AKŞAM DEŞİLDİK YİNE... AŞK DAİM OLSUN...CG
aman ablam..iadesi yok postaladıklarımın..yapma gözünü seveyim..:)) daha yeni çıktım baskından..çok pis yedim vurgunu..du bi hele..az toparlanayım....))
canımsın a kadın...seviyorum seni ve sendeki bu deliliği..
aman ablam..iadesi yok postaladıklarımın..yapma gözünü seveyim..:)) daha yeni çıktım baskından..çok pis yedim vurgunu..du bi hele..az toparlanayım....))
canımsın a kadın...seviyorum seni ve sendeki bu deliliği..
Pek yorumlara uğramasam da bu şiirinizdeki içe çekiş ve duyguyu örtüştürmek ve şiirinize birkaç satırdan oluşan yorumumu bırakmak isteyişimdir…
Anlam, kurgu ve konu olarak, kendi bütünlüğünü imgesel yaklaşımlardan, betimlemelere ve hatta düze düşen yazılmalara kadar hüznü sembolize eden şair, kullanabileceği her nesnel olguyu materyal takviyesiyle duygu derinliğini adeta örmüş. Bu örüşlerin dokularına baktığımızda ise iç sesindeki imkânsızlığı ve özlemi vurgularken kullandığı geneli Türkçe olan arada Arapçadan dilimize girmiş, (ahşap) ve Fransızcadan gelen (bordo ’şarap markası diye düşündüm’ )kelimesinden başka göze çarpan kelime olmamasıyla birlikte son derece güzel. Ses yapısına uygun dağılımlarıyla seslenişte kullandığı -38 ş- 134 r- 71 k- 24 ğ- harfleriyle tutturulmuş ahenk dağılımı sesin kulağa düşüm ve uyumunu dengede tutuyor. İmla kurallarına pek uymasa da anlam bütünlüğünde vurgu tonlamaları hariç, sıkıntı (nazar boncuğu olsun) yok. Sanat yönünden inceleme ve eleştirim haddim olmamakla birlikte âcizane şiir içindeki teknik yapının şiir için dış sesimdir. Serbest şiirde yeni yola çıkmış olan şiir sever arkadaşların bu şiir üzerinden epey yol alabileceğini düşünürüm. Örnek ve güzel bir şiir.
cesaret veren naif yorumunuz için teşekkürler sevgili Bulut...
yoruma pek dönmem demişsiniz ki dönerek incelik göstermişsiniz..mutlu kıldınız beni...selam olsun yüreğinize..
sevgi ve saygımla...
( bu arada imla kurallarına dikkatsizlik derken çok nadiren kulanma ihtiyacı hissettiğim ki duygu vurgusu içindir ! ve ... imla işareti kullanmam çalışmalarımda.. okuyucuya kalsın yorum ve duygu aksi diye....sınır koymakyı çok sevmeyişimden olsa gerek.)
cesaret veren naif yorumunuz için teşekkürler sevgili Bulut...
yoruma pek dönmem demişsiniz ki dönerek incelik göstermişsiniz..mutlu kıldınız beni...selam olsun yüreğinize..
sevgi ve saygımla...
( bu arada imla kurallarına dikkatsizlik derken çok nadiren kulanma ihtiyacı hissettiğim ki duygu vurgusu içindir ! ve ... imla işareti kullanmam çalışmalarımda.. okuyucuya kalsın yorum ve duygu aksi diye....sınır koymakyı çok sevmeyişimden olsa gerek.)
okuduğumuz şiirler yazanlar hakkında öyle çok fikir veriyorki
sen yakarışlarını köhne evlere hapsedip küskün silüetlerini puslu aynalardan pamuk pençelerinle çekip çıkarırken ben acaba diyorum bunları yazan nasıl bir yürektir
bıraktım arkamda gecelerimi döven rüzgarları güneşi götürüyorum yanımda artık ağustosta yapacağım kardan adamları üşümeyecek ellerim dokunduğunda bu son içişim aşkı ayaklı bardağından unutacağım bordolu akşamları en dolu tarafından ve saçlarım siyah/uzun parmaklarının dolandığı her taradığımda acıtıyorlardı canımı şimdi kısa ve sarı .... Değişimin sesleri yankılanıyor şiirde. Simsiyah saçlardan sarıya dönüş. Belkide simsiyah yaşamdan altın sarısı güneşin renklendirdiği yeni bir yaşama. ..... topladım aynadan siluetimi kendine küs paranoyak bir duruşla arsızca istediğim son öpüş sana kalsın istemedim hiçbir düş ahşap kokulu odalardan topladım gülüşlerimi .... Silütlerini toplasanda aynalardan ve şiirlerini duvarlardan yinede izi kalır geriye.Aynada gölge duvarda flu dizeler. Seçilemesede sen bilirsin aslında ne olduklarını yazılı olanlarınn. Hayat bir yansımadır aynalardan, ömür duvara yazılan şiirler misali kısa ve şirde geçenler hayatta yaşananlarla özdeş. Bazen iyi bazen zor ve acı olsalarda. Düşüşleri postalanan isimsiz adresleri, bilinmeyen memleketleride katarak içine. Şiirler kadar uzak renklerde kalır yaşananlar ömür bittiğinde.
Zaman üstü bir dervişlikte şaire çağ atlatmış şiire.
yürüyorum kilometrelerce/ arkamda koca şehir bağırıyor kaldırımlar çıldırmış gibi ağlamaklı köhne bir ev ve içinde dağılmış bir sevda delirir önce gözlerim terk edişte ayaklarım sonradan gelir bir yüreğimi toparlayamam köhne evin odalarından korkuyorum içine saklanan koca bir yakarıştan ... bitmiş ama unutulmamış, biterken de bir yüreği yağmalamış bir sevda.güzel şiiriniz için tebrikler..
Gri ve siyah...Siyah tanınmayan başka bir şehir belki de unuttum ..Ama gri rengin senin , içinde beyaz gizleyen siyah. İstese de kangreninden sıyrılamayan garip bir hava. Biraz kırık, buruk, acı ve tebessüm sızlatırcasına gamzelere dökülen...Her şeyiyle "fark"..Güzel bir düzen olduğunu söyleyebilirim çünkü şiirin içinden önce hani girmeden önce o havayı veren bir hal. Ustaca nağme şiir sesinde, öyle görüyorum...
"ahşap kokulu düşler"
her kelimenin bir resmi vardır akılda hayır olmadı çünkü aklım hiç konuşmaz o tarafta. Yürek demeli. Hani her dil farklı söyler ben kullanmış olsam "ahşap" kelimesini sırıtırdı sanırım beş beden büyük etek gibi. Ama burda çok ayrı bir kokusu var bunun. Oldum olası o kelimeyi sevmemişimdir bilmem sebebini de , belki doğup büyüdüğümün duvarlarının göçük muhabbetiydi uzaklaştıran burda da oraya gittim ama devamındaki "düşler" kelimesi pembeli bir iz bıraktı hayatın o evrelerine...Bu da garip yine dolu gideceğim burdan, yakılıp tepemize indirilen o anıyı da sevebilmek varmış nasipte...
Bazen derim ya giriş-gelişme-sonuç diye. Hani şiirlerde öyle bir hal durulur gözlerime ama burda çok ayrı bir şey var. Son-gelişme-son...Sonun uyandığı vakitten biraz evvele gidip bunu ertesine bulamak . Acıtmaz herhalde. Acıyacak nefes bırakmaz böyle tahlil. Çıkan ruh hiç titrer mi ? Isınır mı ya da soğur mu ? Öyle bir manzaraya durdu gözlerim (yüreğim)...
Ve güzel bir yalan ;
"unutacağım bordolu akşamları en dolu tarafından"
Hani Havin çık dışarı diyorum, git burdan bakma güzel şiirdi şöyle baştan savma bir dokun yeter sana hiç de pişmanlık duymazsın maşallah pek bir düzenli kurgu önüme serilen seçenek türü ama sonra yüreğim o konuşana diyor ki "deeet ordan"... Bu dizeyi görünce böyle oldu Havin daha da buraya bir şey demesin...
"ıslanıyor bütün terk edişlerim bir deniz akşamında eylül dokulu"
Sert kayaya çarpmak diye buna derim işte. Deniz var eylül var. O eylülden de öyle nefret ederim ki dünya batacak deseler dönmem içimden. Ve terkedişlerin eylülde uyanmaları. Söyle Sevgi dünya yalan mı ? Hani değilse bile-rek yaşayalım yok öyleyse "sal çayıra mevlam kayıra" olsun halimiz ama yok bilmeden ikisini de yaşıyoruz deli deli istiyor peşinden koşuyoruz. Sonra sen bir tane daha şiire düşersin ama bu sefer başka sandalda. Ve bu dizelerde bir de "deniz" var. Karadeniz üstüne "su" tanımam. Derlerdi hiç inanmazdım, alt tarafı deniz işte ne farkı var Marmara'dan Ege'den . Görünce konuş demişti sert bir ses ki görmek ben geçtim denizi "Kızılırmak" yetmişti...Dalgaları yükseğe oturup izlemek, ve üstüne oturduğun kayaya çarptıklarını seyretmek, çarpan biz değilizdir ama bir o kadar çarpılırız. Ses ayrı bir hava görüntü ayrı bir dünya kapa gözlerini vardırğın şey bambaşka bir rüya...Deniz ve eylül denmemeliydi Havin'e susmaz ki şimdi.......
Neyse ki, şiirde böyle batınca son dize uyandırıyor doğrultuyor başı. O biraz da olsa iç geçişi durduruyor "hani, nerdeyim" dedim bitince..
Güzeldi şiirin. Biraz dağınıktı. Hani sabah uyanınca ayna karşısında gördüğümüz halimiz olurya dağınık karmakarışık saçlar, şaşkın gözler ki onlar hala rüyanın elindeler...Oraya gittim sanki sabah sularına...Şeklen de ruhen de öyleydi...Yüreğine sağlık..
Aslında bu yorumu hiç beğenmedim, buz gibiyim sanki...Bu sayfada olması gereken son halim. Sıcak sıcak, bağıra bağıra olanlardan değildi bu gelişim hasretle geldim ama biliriz ya dünya içinde yüzlerce dünya var. İşte batan gemi varsa birinde böyle soluyoruz...
"bilsen şimdi nerdeyim çılgın gecelerdeyim uzun bir seferdeyim gücüm yetene kadar gonca güllerim vardı burcu burcu kokardı rengi soldu sarardı sevip tutana kadar"
Anladın ya..Şimdi susmalı...
Sevgimdesin nazlı gelincik...
**Havin_** tarafından 8/18/2009 1:24:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Garip bir nitelik belki ama bende şöyle bir şey vardır. Bir insanı "seviyorum" demişsem mutlaktır ki o değeri ölçülemez bir şeye sahiptir. Kardeştir bu arkadaştır annedir babadır ( sevgiliyi de katalım ki onun ömrü nedense hep kısadır "ama" bazen öyle olur ki ölümüne sebep de olsa ona olan sevginin özel bir anlamı varsa sevgililiği dışında o da bunların içine girer ) işte ben bunlarda böyle bir şey yakalayıp öyle sevmeye çalışırım. Hatta bir şey duymuştum , nefret ettiğiniz biri var ise kırk gün kırk gece onun hakkında hergün olmak üzere güzel tek bir cümle kurun 40 gün sonunda farkında olmadan onu da seviyor olursunuz ki sevgi dışında hiçbir şeyin anlam taşımadığı hayatım için hep bu yolu izliyorum. Çok uzun oldu kuracağım bir cümlenin açılımı ama olsun benim "sevgi'm" anlayacaktır. İşte bunlar gibi seni sevmeme sebep çok önemli bir şey var.
Adın "Sevgi" olabilir bu mühim değil özellik arz etmeyebiliyor bazı durumlarda ama sende bunun adı yanında bir de anlamı var. Anlamını taşıyor yüreğin ve ne olduğunu çok iyi biliyorsun ki bu sebeple çok seviyorum seni. Hani bir şarkı var ;
sancılı günler havin..ve zor bir dönemeç...ve inan sesin iyi geliyor bana... yakın hissediyorum. kendim gibi duruyor...seviyorum bu sesi ve inan hiç detoneye düşmüyor bende...endişelenme...
ben biliyorum yüreğin her zaman naifliğini...her sesime gelişinde yüreğini bir kelebk zerafetine oturdup gelişin, usulca şiirin içine dalışın, ençok sevdiklerini ve seni en yaralayanları çıkarışın vce en çok da işte bunlar.bil sevgi deyişini seviyorum...çünkü görüyorum ki çoğu zaman aynı noktalara kitleniyoruz...
her zamana diyorum..tüm sevgdiğim yüreklerle beraber sana da..keşke bu kadar hüzne yatırılmış şiirlerde kendini bulmasan...bulmasanız... o zaman ben sancılarınıza tanıklık ediyorum ve üzüyor bu beni...
hep sevmeli hep sevilmeli insanoğlu...hüznün lekesi değmemeli eline..az dokunup teyet geçiyorsa ki o gerekli...
neyse..ben susmaz yine..çözüldü dil...
her zaman...her zaman hoş geldin, hoş geliyorsun şliirime, yüreğime...
Garip bir nitelik belki ama bende şöyle bir şey vardır. Bir insanı "seviyorum" demişsem mutlaktır ki o değeri ölçülemez bir şeye sahiptir. Kardeştir bu arkadaştır annedir babadır ( sevgiliyi de katalım ki onun ömrü nedense hep kısadır "ama" bazen öyle olur ki ölümüne sebep de olsa ona olan sevginin özel bir anlamı varsa sevgililiği dışında o da bunların içine girer ) işte ben bunlarda böyle bir şey yakalayıp öyle sevmeye çalışırım. Hatta bir şey duymuştum , nefret ettiğiniz biri var ise kırk gün kırk gece onun hakkında hergün olmak üzere güzel tek bir cümle kurun 40 gün sonunda farkında olmadan onu da seviyor olursunuz ki sevgi dışında hiçbir şeyin anlam taşımadığı hayatım için hep bu yolu izliyorum. Çok uzun oldu kuracağım bir cümlenin açılımı ama olsun benim "sevgi'm" anlayacaktır. İşte bunlar gibi seni sevmeme sebep çok önemli bir şey var.
Adın "Sevgi" olabilir bu mühim değil özellik arz etmeyebiliyor bazı durumlarda ama sende bunun adı yanında bir de anlamı var. Anlamını taşıyor yüreğin ve ne olduğunu çok iyi biliyorsun ki bu sebeple çok seviyorum seni. Hani bir şarkı var ;
sancılı günler havin..ve zor bir dönemeç...ve inan sesin iyi geliyor bana... yakın hissediyorum. kendim gibi duruyor...seviyorum bu sesi ve inan hiç detoneye düşmüyor bende...endişelenme...
ben biliyorum yüreğin her zaman naifliğini...her sesime gelişinde yüreğini bir kelebk zerafetine oturdup gelişin, usulca şiirin içine dalışın, ençok sevdiklerini ve seni en yaralayanları çıkarışın vce en çok da işte bunlar.bil sevgi deyişini seviyorum...çünkü görüyorum ki çoğu zaman aynı noktalara kitleniyoruz...
her zamana diyorum..tüm sevgdiğim yüreklerle beraber sana da..keşke bu kadar hüzne yatırılmış şiirlerde kendini bulmasan...bulmasanız... o zaman ben sancılarınıza tanıklık ediyorum ve üzüyor bu beni...
hep sevmeli hep sevilmeli insanoğlu...hüznün lekesi değmemeli eline..az dokunup teyet geçiyorsa ki o gerekli...
neyse..ben susmaz yine..çözüldü dil...
her zaman...her zaman hoş geldin, hoş geliyorsun şliirime, yüreğime...
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi… ... ... MEMLEKET BİR YÜREK İDİ... HİÇ DEĞİŞMEZ O MEMLEKET ŞAİR DOST. KUTLUYORUM YÜREĞİNİZİ VE DİZELERİNİZİ... ŞİİR GİBİ ŞİİR İDİ... SEVGİ, SAYGI VE MUTLULUK DİLEKLERİM İLE ...
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
Harika dizelerinizi gönülden kutluyorum.. Sayfanızdan haz aldım onur duydum.. Yüreğinize sağlık.. Sevgi ve saygıylşa esen kalın
Bu ağıt gidene yakılmış,fakat asıl yangın yeri yüreğin kendisi..giden geride kalanın halini acaba hiç merak etmiş midir..etmiştir de bir an olsun vakıf olmuş mudur çektiği acının büyüklüğüne...güzel kaleminiz ve güzel gönlünüz her an güzelliklerle dolsun...selam ve saygılarımla Sevgi ablam...
dövünürken duvarlar gölgeme değdi elin ahhh!bilsen kendimde değilim denizleri özledim mor sabahlar düşlüyorum kendime yosun kokulu kayıyor zemin ayaklarımın altından yüzümü yalıyor tanıdık bir sıcaklık ıslanıyor bütün terk edişlerim bir deniz akşamında eylül dokulu çimdikle beni gözüme çarpmasın kendime her gelişte güneşin değmediği bir sevda esrikliği ten eskisine durmaz her yürek yenikliği
resimler çiziyorum ara sıra senden habersiz şiirlerim kadar uzaksın içimdeki renklere zaman üstü bir dervişlik benimki çağ atlattım senli tümcelerime kelimeler durmuşken istihareye hep yeşile yoruyorum düş/üş/leri zarflayarak senden kalma mahşeri sevişleri postalıyorum her birini isimsiz adreslere sahi…! memleket nereydi…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.