9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1649
Okunma

içimdeki avuntular da olmasa
bu geceyi kaldırmaya gücüm yetmeyecek
bu akşam şiir yazmak da gelmiyor içimden
bu akşam şaraba yazılmak da uzak ihtimal
tek başıma suskunluğa durmak ağrıma gidiyor
ağrıma gidiyor elele yürüyen insanların gülüşleri
bir ben miyim ki hep sonbaharlara demir atan
bir ben miyim ki yalnızlığın gözyaşında boğulan
astım artık yarına ait düşleri balkona güneşe serdim
çiçekler saksılarda soluyor sularım akmıyor kuyulardan
birileri bu şiire zorla girmeye çalışıyor
birileri de içimden çekip gitmek istiyor
bıkkınlıklarımı bıraktığım bu kent bile bana yan gözle bakıyor
yel değirmeninde öğütülmüş başak gibiyim
acılar yüz sürüyor suratıma elimin tersiyle itiyorum
kendimi ayrılıklara yazsam uzansam uzaklara
uyku tutmayacak biliyorum ki azalacağım da elbet
oysa akarsulara kapılmış söğüt yaprağıyım
kendimin ayazıyım üşüten gecelerimi hayra yoran
ay bile ışığını esirgiyor benden dönmüş sırtını
ben aşkın hasretinde kavrulmuş bir talan beden
gözle kaş arası aklıma seni sokuyorum
seni sarıp sarmalıyorum sardunyalar açarken
bir açılıp bir kapanıyor dudakların dudaklarımda adın
kaçıncı sevda bildirisini okuyorsun bana
sen bir yana ben bir yana d(üşüyoruz
aklıma sen düşüyorsun o çıkarsız gülüşünle
aklımdaki sen üşüyorsun bir akarsuyun içinde
bana sarılacak bir bahane arıyorsun şiirlerden
dudakların alev alev olup yakıyor gençliğimi
ey sevdiğim ya yak kavur beni hasretinle
ya bırak da gideyim kendi gurbetime
gözlerin şimdi özlediğim tek ülke
bırak da gideyim senin gurbetine
senle
ölüme
yaşamın
dibine
elele
4 ağustos 2009
İsa İnan
5.0
100% (5)