Ben konuşmam yazarımKüçük bir çam gövdesidir yaslandığım, Saat gün orta vakti. Nisan yağmurlarının ıslattığı bir zemindeyim. Gözlerimi süslüyor, Ufuktan çarşaf gibi gelip sahilde hırçınlaşan Hazar Sahile vuran her dalga Dudağından çıkmış hırçın sesindir Ve ona itim tutar serçe ötüşleri Kim yakalar bu kıvrılışları Ne kadar ürkek ve naziksin Tabiatın cümbüşü cıvıl, cıvıl Bu ahenge noktadır, siyah giymişsin Baştan aşağıya bedenini tutmuş Nasıl da yakışmış bir görsen Üşüyor ve şu kem rüzgârdan korkuyorum Savuracak seni bir başka kollara Duramıyor, kalkmak istiyorum yerimden Tutanım kalmadı bari sen gel Ufkumda o koca deniz Sahile her bir yandan patikalar Tutulmuştur sıra sıra banklar gelip geçeni kalmamış ihtiyarlar Uzaktan da olsa süzüyorum Ben, bu çizgi çizgi yüzleri Uykumdan tanıyorum Çökmüş yine üzerlerine Karabasan gibi akşamı bekleyen korkuluk Soru ne, cevap ne? Ben konuşmam yazarım Önümü keser bir çift kara balçık Batmamak için hep kaçarım |