6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1841
Okunma

Hemen her gün
Biraz daha koparıyor beni içinden
Uzak bakışlı bir yabancı
Buradan yana çiselenmiş tebessümün ürpetisiyle
Saklambaç oynuyor bir hiç yokluğu
Bilmiyor ki;
Dudaklarının o en güzel yerinde
O’ nun adıyla öpülmeden
Kendi sözüyle nefesine düğümlenir
İçine saçılmış bir kadın tedirginliği
Karardıkça uzayan, uzadıkça tutsaklığına üşüşen gecenin ucunda
Ukdeden kalma hasretin yakasına ilişip kaldığında sabırsızlık
Bilmem düşmeli miydi sabahı sabahına meyilli su bakışına
Masum bir haykırmanın patladığı her yöne boylanır bu veda
Uzandığı her yere kor gibi akar giderdi ömür
Gidici bir merhabanın sürüldüğü
Hangi diyarındaydı tutsaklığı kadınca kölenin seçemedim.
Ben miyim bu sürgün
Ben miydim sürgün yeri
Bu çırpıntı ben miyim?
Unutulmuş yamaçların yaban esintilerine tanış
Issızlığı yaladıkça alelâcayip bir rüzgâr
Terk ediliyor gebeliğine yazmanın yitimi
Birikiyor gürültü
Ve
Ziyan oldukça sönüyor söz.
Oldukça, geçiyor anlam kendinden...
AsyaGülgünÖzkan/
eskiyen şiir...
Fotoğraf: Oktay Bingöl
5.0
100% (6)