karşısında gardımı indirdiğim ilk kadından
nakavt yumruğu yiyecek kadar hazırlıksızdım
yada farkında olmadan kaybetmiştim
gücümü
yeniden ayağa kalkabilmek için
düştükten sonra
uzun ararlıkları suskunlukla geçen konuşmaların ardından
böyle bir ayrılığı kabullenmek için
kaç şişe alkol gerekir sağlıklı bir bedene?
sigara içilen yerler yasaklanıyor tek tek
idam mahkumlarına infazdan önce
afyon mu teklif edilecek
sigara yerine?

genlerime işlemiş bir rahatsızlık olmalı bu
mantıklı açıklamalar gerektirmeden tutulmayı
doğa kanunu kabul etmek
hangi duayla savaşmaya calısmak
kaderle
sahaya çıkarken ilk maçta yediğin gollerin ezikliği üzerinde
tanrı seni sahaya sürerken
kaybetmeni poliçe yapmış
altında kanlı parmak izlerin
ben simdi
seni kaybediyorum diye ağlıyorum
senin rahatlığın canımı yakan
gittin diye değil
belkide kalsaydın
lütfedip acısaydın
dilenseydim senden bu mutluluğu
kim daha çok tatmin olurdu
tanrım mı sen mi?
isyankar bir kul olmayayım diye
bana sunulan armağandın sen
şimdi seni kaybetmemek için isyandan korkum

değiştirebilseydim
durdurabileydim akıp giden zamanı
ellerimden kayarken
olan biteni
sessizce izlerken gitmeni
kapıyı usulca çekip
içini çekerken her adımında
duymamazlıktan gelmek yerine
seslenseydim
dokunabilseydim bıraktığın eşyalara
ardından hayaller kurabilseydim
şiirler yazmak yerine
aklımın içinden geçenleri bir bir ayıklayıp
sana kullanılmamış bir düş sunabilseydim
martıların kanatları kadar beyaz
mavi denizlerin derinliği gibi ürkek
anlatamadığım
senden sonra geride kalan bu enkaz
acı çekmesin diye
keske fişini çekebilseydin
bağlı olduğum bu makinanın
gidiyorsun diye değil
geri gelmeyeceksin diye
üstümü örtseydin
kanıma bulaşmış bir virus gibi şimdi yokluğun
ilac takviyeleri, ilik nakilleri bir halta yaramıyor
kangrene dönmüş
bu hayatın neresini kesersen kes
içimdeki bu mikrop temizlenmiyor
metabolizması bozulmuş
ilaclara tepki vermeyen bir bünyeye sahip olduğum için
belkide
deneme aşamasında bir ilaç olduğun için sen
üzerimdeki beklenmeyen etkilerin
kullanılan en şanssız kobaydım ben
aşkına maruz bırakılmış
ama yan etkileri konusunda uyarılmamış...

seneler sonra
damarlarımdaki enfeksiyon temizlenmiş
ama hala her sabah uyanışlarım
senin kokunu duymama endekslenmiş...
metabolizmamdaki değişimlerin hesaplaması her zaman şaşmış
birgün sen arayacaksın diye
aklıma umut enjekte edilmiş
aramadığın her an
karamsarlığın bütün orduları istilaya başlamış
esir düşmüşüm bu savaşın ortasında
gelip gelmemekteki kararsızlığın
gelirsen al beni
gelmiyorsan zaten
yazıyor olmak bile anlamsız...