13
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2188
Okunma

yorgun sularla çocukluğum dökülüyor düş sokaklarıma
göz kıyılarımdan küçük balıklar salıyorum
ve küçük dalgalar
…büyük mavilere
martıları yok o balıkçı köyünün
bilirim
senin ellerin bir kadına aç değil
senin denizin
benim mavilerim gibi kokmaz
gel
avuç avuç ağla çakıllarıma
kumsal, çukurlarını açar yorgun güne
usul usul saklanır temmuz
sıyrılmış eteklerime toplanırken şehir
kelebek ayinlerine bırakırım sırlarımızı
gidişler sonrası ellerimde kırılganlıklar
bakışlardan ağır kirpiklerime yapışan sargı pamukları
bu kayıp şehrin küfürlü duvarlarında sağır ediyor beni sarhoş naralar
orospulaşan ruhlar beden arıyor başka başka yataklarda
iç kuyularımda ( ruh) intiharları
sen ağırlığında geceler sonrası ihtilalde bütün mahremiyetler
ama sen;
sabun köpüğünden çarşaflarda soyuyorsun içimdeki el değmeyen dulu
soğuk uykularına ateş arıyorsun
bundandır beni en çok kırmızıyla düşlemen
bir şiir serp tenime
göğüslerime bırak bulut bulut dudaklarını
her moruna erguvan açayım küf yeşili sevda masallarında
en kalabalığından bir cadde ortasında çıplak kalsın yalnızlığım
nasılsa bana çıkar bütün aşklar
__________________________________________________
Yorgun sularla çocukluğum dökülüyor düş s o k a k l a r ı m a
kumsal, çukurlarını açar yorgun güne
usul usul s a k l a n ı r temmuz
kelebek ayinlerine bırakırım sırlarımızı
ama sen;
sabun köpüğünden çarşaflarda soyuyorsun içimdeki el değmeyen dulu
soğuk uykularına ateş arıyorsun
bundandır beni en çok kırmızıyla düşlemen
en kalabalığından bir cadde ortasında çıplak kalır y a l n ı z l ı ğ ı m
5.0
100% (12)