7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1083
Okunma

Karanlık önümüzde upuzun bir duvar
Ötesi görünmüyor
Kapının dibinde duruyor bavul
Yanında bir çift ayak
Bavulun üstünde
Yüzü yere düşmüş bir gölge
Belli ki yolculuk var
Adam
Sırtını yaslamış kendine
Sıvası dökülüyor duvarın
Ayrılık hüküm sürüyor odada
Kısa cümleler dökülüyor dudaklardan
Kaçamak bakışlar
Banyodan dım dım damlıyor su
Daha dün diyor kadın
Daha dün
Ellerinle ördüğün saçlarım
Kesilmiş
Bir çöp kutusuna savrulmuş
Yanmak için sobada bekliyor
Bir metre karenin içinde
Eller birbirinden kilometrelerce uzak
Gözler sanki denize dalmış
Çıt desen kırılacak
Bunca yıllık emek
Camlar uğulduyor
Bavul hala bir ölü gibi
Kapının eşiğinde öylece duruyor
İşte böyle zamanlarda
Daha çok üşüyor sevgi
Sözün dili tutuluyor
Ya tavana dikiliyor bakışlar
Ya yere gömülüyor
Adam diyor ki
Bak şu işe
Her şeyin bir sonu varmış
Yüzükler çıkıyor parmaklardan
Aynı anda düşüyorlar boşluğa
Yuvarlanmaya bile cesaretleri yok
Ayrılık sabırsız
Duvardaki saat durmuş
Altıdan öteye geçemiyor
Bir çocuk sesi geçiyor yüreklerinden
Ağlayarak
Uzatıyorlar ellerini
Ne olur kaldığımız yerden yeniden başlasak
Kadın yığılıyor üstüne adamın
Öylece kalıyorlar
Ayrılamıyorlar
Ayrılamıyorlar
İsa İnan
5.0
100% (3)