3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
809
Okunma

Şair Dostlarıma;
Bugün ayın kaçı?
Saatine dahi değil, dakikasına belki ve saniyeleri içinde ömürdeyim dediğim anlarda bugün Köyüm Çeltek’in yolundayım..
O muhip ve munis insanlarımın damarımdaki kan kadar sıcak sohbetlerinin tadını almaya ve gönül kapılarını çalmaya gidiyorum..
Belki biraz internet denilen vasıtanın beyan eyleyeceği şiirlerime ara vereceğim ve Beyşehir Gölü’nün Karabatak’larının suya dalış seanslarını, Gedikli yahut da Karayaka keçilerinin çalılara nasıl sırnaştıklarını seyredeceğim ve profil çekimlerini başarmaya çalışacağım.
..Ve daha nice enstantaneler ile Başkent’e döndüğümde elimde mutlaka iyi malzemeler olacak ve onları hissi soframızda birlikte aşıklayacağız..
Selâm ve dualarımla size bugün iki şiir sunuyorum..
Birincisi köyümün Halet-i Ruhiyesi, ikincisi de Balkonsuz Şiirlerim.
Saygılarımla
Bekir Yalçırkaya
1-
ÇELTEK AKLIMA DÜŞTÜ
-Orada ne köylü var görülesi..
Bu yıl köyde üç ay kaldım, gene de
Sen işin ardını bildir Kadıbey
Fethi’yi görmedim geçen sene de
Yerini yurdunu bildir Kadıbey
Beş kardeşin Şükrü kalmış geride
Rabbim! Geç kazılsın onun yeri de
Tunç Hasan ne işler köyden beride
Hiç Tavşan vurdu mu bildir Kadıbey
Kâmil olan bir dostunu dövdü mü
Hurşit Ağam kuşlarını övdü mü
Tahsin yine taşa kızıp sövdü mü
Hiç küfrü durdu mu bildir Kadıbey
Ecel gelip gitmiş Yahya Dayı’ya
Kısmet kesilmezse girmez sayıya
Avara Ramazan okey beyi ya
Masayı kurdu mu bildir Kadıbey
Çok çay içtik Ay soyadlı Ali’den
Akıl ölçtük bir Veli’nin Veli’den
Darılmasın Eyüp, bir Cin deliden
Kirişi kırdı mı bildir Kadıbey
Kimler Hakkı’m için harçlık yolunda
Ne var Yörük Mehmedi’nin kolunda
Büyük Ekrem Kâzım Bey’in Sol’unda
Sosyal bağırdı mı bildir Kadıbey
Saitoğlu Mustafa’ya: “Çay getir!
Ahmet, Durmuş kimler varsa say getir!
Bizimkine çeyrek limon koy getir!”
Diye çağırdı mı bildir Kadıbey
Kovcuların önü Hacı olmasın
Yılmaz’ların sonu acı olmasın
Cemal’imle Halil çok geç kalmasın
Bak, köye vardı mı, bildir Kadıbey
Tatlı Ekrem tüm garezin bana mı
Sol böğrümden hep belledin anamı
Hurşit Mansur, Nevzat Behlül Danâ mı
Sin, kurban verdi mi bildir Kadıbey
Macuroğlu Mevlüd’üm kâr etti mi
Yoksa başına dert alıp gitti mi
Muhtar Yaşar’ın lojmanı bitti mi
Kilimi serdi mi bildir Kadıbey
Haşim’in sırası Nuri’de imiş
Ekim’den bir evlek beride imiş
Ramazan’ın günü geride imiş
Hayratı derdi mi bildir Kadıbey
Ne diyorsun bu işlere Kadıbey
Şakasız olur mu köyün tadı bey
Kara Mehmed’in Ali’nin adı bey
Beyliğe erdi mi bildir Kadıbey
Koca Ahmet bir çatının üstünde
Kara Kadir Hakk katının üstünde
Kadir bilmez bir kötünün üstünde
Kitabı dürdü mü bildir Kadıbey
Cafer’le Adem’i yazmadık daha
Hakikat ilmine biçilmez paha
Hayrettin Murad’la varıp Allah’a
Meşk yüzü sürdü mü bildir Kadıbey
Adıgüzel’i ağlatan kıl kısbet
Bir yüzde Eşref’sin bir yüzde İsmet
Kuşcu Ali, Kadir Dayı’ya nisbet
Düzene girdi mi bildir Kadıbey
Ramazan, Kemal Ağa’nın peşine
Düşmüş muzipliğe, başka işi ne
Halis, Hurşit Ağa’mızın başına
Beş çorap ördü mü bildir Kadıbey
İki Bekir orda, bir Bekir burada
Fazlı, Rüştü, Şakir dağılmış yurda
Üç Mevlüt’ten, Tunç’un önünde dur da
Sor, bizi gördü mü bildir Kadıbey
Böyle yazdık eski nesil faslını
Yazarız bir gün de gençlik neslini
Şiirimden okuyanlar aslını
Bir hayra yordu mu bildir Kadıbey..
2-
BALKONSUZ ŞİİRLERİM
-Ecem’in seyre durduğu hâl..
Hayat Marşı;
günlerim aylarımda
Yıllarımın manzarası gizlidir
Ömrümün çilesi Gülbahar’ımda
Unuttuğum dil yarası gizlidir
Sana karşı;
rüzgâr eser su akar
Rüzgâra ak, suya es dedin mi hiç?
Diken cana batar, gül cana kokar
Bunlara ayrı manâ verdin mi hiç?
Hep gözyaşı;
yoldaki yolcularda
Gidişin gelişi var mı bilinmez
Gurbet çöker yüreklere, art arda
Bir gurbet anısı kolay silinmez
Güç savaşı;
ayak gövdeyi taşır
İki kulak duyar, cevab bir dilin
Eller hizmettedir, akıl baştadır
Âza ayrı ayrı, iş birbirinin
Sıksa taşı;
suyu çıkaran Sultan
Zamanın mihenk taşında aşınır
Derman ibresini zor oynatan can
Gece gündüz kucaklarda taşınır
Kalb ateşi;
kamçıdır her nefese
Heyecan olmazsa sevda yavandır
Şiir bir gülledir fitilli sese
Ateş gücü hedefini dövendir
Kalem kaşı;
güzellik nişanesi
İnişi çıkışı, kabul ile ret
Heves..başarının talim hanesi
Hayâl ekseri olmayan bir servet
Pamuk başı;
sanki bir Güz gazeli
Vakti mi doldu da erken ağardı
Dünya gururuydu, Dünya güzeli
Düğün, dernek, bayram.. derken ağardı
Ruh tıraşı;
sakalımda işin ne
Hâlimin aynası, yazdığım şiir
Bakacaksan birinin geçmişine
Sözünden ziyade iş; gerçeğidir..
5.0
100% (2)