Güneşin doğuşunda kaybettim yüreğimin elmasını
Sonsuzluk hayaliyle selendirebilmek dünün dillerini günün

Uzun uzadıya seyretmek gurubun bitirdiği finali
Bir avuntu saklamak içimden fısıldamak geceye şevkle

Baharda boran olmak ömrümün asude nehirlerinde
Çağlayan yanını tutup saçlarından zorla bağlamak zindanıma

Yaşanası ömrümde anları bitmeyen bir müsiki tadında içmek
Doya daya yürümek her adımda ölürcesine zevk alarak yılları

Serzenişler içimi burkarcasına işlemek gergefime yaşamımın bütün reklerini
Süzülen akbaba gibi dalabilmek mutluluk dolu o eşsiz adaya bahtıma düşen rızkımla dönebilmek günün ortasına

Yürek kırıklarımı kiristal bir cama ebrulu işleyebilmek için
Usta bir sanatcıdan öğrenebilmek acıyı işleyip katıkla kurulmak hayat denen sofraya

Geride kalan yılları arsız ve imalı tebessümle bağlamak ardıma
İlk gemiye binme zamanıdır ömrüm haydi hayırlar ola...