8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1463
Okunma

bu sabah yine seni görmeye geldim
pencerenin kenarından yabancı gözlerle baktın
bugün de tanımadın Talya
hatırla(ya)madın
fırtınaya dolanır geceleri şehrin etekleri
ve her gece başka bir frikik
kirden arınmamış günahkar ellere
zaferini kutlayan sokak itlerinin sesi eşlik ederken
puşt zulasındaki çürük zihniyetler
karabasan gibi çöreklenir başucuma
uyuyamam Talya
sabahları iskele kenarında bir bankta alıyorum soluğu
bir yolcu vapuruna takılıyor gözlerim
güvertesinde küçük bir kız elinde simit
martılara gülümsüyor
rüzâra bıraktığı uzun saçlarının her teli
rakkase
sense
soğuk bir hastane odasında
dünyaya açılan tek pencerenden
akasya ve erguvan ağaçlarına gülümsüyorsun
kim bilir belki de
güller derdiğin seviye
zakkum yapraklarının attığı çizikleri hatırlıyorsun
oysa
sana git/me demiştim Talya
dinlemedin
şimdi pelesenk gecelerin peşkeşliğine hapis
değiştiremediğim yazgına düşmanlığımla,
“merhaba diyeceğin sabaha gebedir zaman”
Jamais vu
5.0
100% (10)