Okuduğunuz
şiir
3.6.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
SIĞINTI
Hayat denen toprağın susuz çoraklarında, Her gün bir başka engel aşar durur sığıntı... Düşünür de kendince ömür duraklarında, Gülmeyen tâlihine şaşar durur sığıntı...
Gariplik nakşı işli açan her söz gülünde, Bir küçük ümit arar sanki yangın külünde, Zaptolunmaz isyanlar kabarınca gönlünde, Kendi içinde dolar, taşar durur sığıntı...
Ağırlaştıkça şartlar tüketir mecâlini, Söylemez, söyleyemez kimseye melâlini, Unutunca bazen de acınacak hâlini, Çocuk gibi şımarır, coşar durur sığıntı...
Gözü yok hiçbir şeyin miktarı, sayısında, Sorsan belki de daha ömrünün mayısında, Hiç tutunamadığı hayatın kıyısında, Bir eğreti duruşla yaşar durur sığıntı...
Hicran Seçkin
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YASEMİN ÇİÇEKLERİ BIRAKTIM GÜZEL DİZELERİNİZİN ARASINA AK DUVAKLI UMUTLAR KİRLETİLMEMİŞ SEVDALAR GİBİ BIR DAHA Kİ GELİŞİME KADAR CİCİ BAKIN ONLARA YASEMİNLER ÇABUK SOLARLAR SOLDURMA SEVGİLER........
Gözü yok hiçbir şeyin miktarı, sayısında, Sorsan belki de daha ömrünün mayısında, Hiç tutunamadığı hayatın kıyısında, Bir eğreti duruşla yaşar durur sığıntı... ===================================
Nefis bir şiir okudum kaleminizden.Günün şiiri olmaya haklı olarak hak kazanmış.. Tebrikler Değerli Şair Dost ..
Özellikle 14 heceli şiirlere olan zaafım; tutkum, bilinir; ve dahi biliniyor olmasıdır asıl umudum..
Ve güne düşmesi bu şiirlerin, keyfime başka bir keyif katar hep.
Bu noktada, şiiri ve şairini selamlıyorum..
Ancak, bir kaç şey var gözüme takılan; söylemezsem üzülürüm kendi kendime..
Mesela;
Şiiri, "serbest - heceli" gibi gereksiz ayrıştırmalarla sınıflandıran zihniyetin üzerine, hece şiirini, kendi arasında; birinci, ikinci, üçüncü yeni gibi sıfatlarla isimlendirmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum.
Henüz "duyguyu kalıba sokmak" gibi saçma bir klişenin varlığı yok edilememişken, kalıbın ikinci ve dahi üçüncü yeniye yelken açmış olması çok ayakları yere basan bir fikir olarak yansımıyor bana..
Bu yorumum, başka bir yorum sahibinin yorumu üzredir.. Aşağıda bir yerlerdedir bahsi geçen yorum.
Serbest vezinli şiirlerde bile, ahengin ön planda tutulması gerekliliğini savunan ben ( dilerseniz beşinci yeni olayım ) biraz da olsa hak verdim yorum sahibine.
Ancak, olmazsa olmaz değildir bu söyledğim.
Zira, 14 heceli şiir; 11 heceli şiir kalıbı gibi, 4+4+3 ya da 6+5 zorunluluğunu ön görmez.
Olay ve hikaye örgüsünün kusursuz kurgulandığını var saydığım şiirde, bir kaç yer var gözüme çarpan.
Birincisi; "Susuz Çoraklar" imgesidir..
"Çorak", kelime anlamı itibariyle, zaten susuz ve verimsiz bir toprağı anlatırken; susuz diye betimlenmiş olması bir zorlamaya işaret ediyor.
"Sulu Çorak" diye bir tanımlama olmayacağı, herkes tarafından öngörülebilir bir gerçekliktir çünkü.
"Gariplik nakşı işli açan her söz gülünde" kısmında ise, sanki heceye uydurabilmek adına başka bir zorlama yaratılmış.
"Garipli nakşı işli" biraz zorlanmış ve dahi görmezden gelinebilir ama; "açan her söz gülünde" ile anlatılmak istenen şey tam olarak anlatılamamış gibi..
Zira, ben anlamadım..
Dilerseniz, anlamayışımı cehaletimle sınayın ama, bir okur olarak fikrim bu doğrultudadır.
Son olarak;
"Gözü yok hiçbir şeyin miktarı, sayısında," mısrasında, "MİKTARI" kelimesinden sonra gelen "SAYISINDA" kelimesi, çok da fazla göze batmayan; ama zaman ve mekan hatası kabul edilebilecek bir zaafa sebebiyet vermiş.
"Gözü yok hiç bir şeyin miktarında" ya da " Gözü yok hiç bir şeyin sayısında" cümleleri; kendi başlarına anlamlıdır..
Ancak, "MİKTARINDA" olarak kullanılması gereken kelime ( gidişat bunu gerektirdiği için bunu söylüyorum ) "MİKTARI" olarak kullanılınca, anlamda düşme yaşanmış.
Velhasıl, bence son derece başarılı bir hece şiiri, güne yakışmış, kurdelesi hayırlı olsun.
Ama bence, gördüğünü söylemek, okurun boyun borcudur..
Öncelikle, gözünüze takılan şeyleri söylediğiniz için teşekkür ediyorum.
Yorumunuza cevaben bazı duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Üçüncü Yeni Hareketiyle ilgili düşüncelerinize katılmıyorum. Günümüzde hece vezninin çok arka plana itildiğini görüyoruz. Aruz vezni ise unutulmaya yüz tuttu. Nesirde kurallı cümle ona kezâ. Kurallı cümle kurmayı bilmiyoruz bile çoğumuz. Açık söyleyeyim, devrik cümle kurmak benim de daha çok hoşuma gidiyor. Ama doğrusu kurallı cümle. Bunu da bilmemiz lazım.
Hece ve aruz veznini; nesirde kurallı cümle kullanımını yaşatmak/canlandırmak gibi amaçlarla kurulmuş olan Üçüncü Yeni Hareketini de destekliyorum ben.
Şiirde ahenk konusunda yazdıklarınıza katılıyorum. Şiirin kalıbı dairesi içinde ahengi yakalamaya çalışıyorum, çalışacağım da. Yorumunuzun beni bu konuda daha da gayretlendirdiğini söylemeliyim. Şiirimle ilgili diğer eleştirilerinizi de dikkate alacağımı bilmenizi isterim.
"gördüğünü söylemek, okurun boyun borcudur.." demişsiniz ki, katılıyorum. Ama bu "söylemek" "yapıcı eleştiri" denen türde olursa faydalı oluyor. Eleştiri, şairi şiirde mükemmele koşturan kamçıdır. Ben böyle düşünürüm. Ama takdir edersiniz ki her şairin bunu gücü de, tahammülü de yok. Bazı eleştirilerse, hiç de iyi olmayan niyetlerle, sırf şairi yıpratmak için acımasızca yapılan "çelme" mahiyetinde eleştiriler oluyor ki; hepimiz zaman zaman şahit oluyoruz bu çirkin davranışa... Özellikle "GÜNÜN ŞİİRİNE" bu tür yıpratıcı eleştirilerin, mesnetli mesnetsin, yapıldığını görüyoruz. Eleştirilerin muhatabı seçki kurulu olması gerektiği halde, şaire yapılıyor...
İyi de, şair kendi seçmedi ki şiirini... Emek vermiş, ortaya eser koymuş. Seçki kurulu da lâyık görmüş, seçmiş.
"BU ŞİİR SEÇİLMEMELİYDİ; ÇÜNKÜ ŞU ŞU EKSİKLERİ, ŞU ŞU KUSURLARI VAR!" diyorsak, bunu seçki kuruluna yöneltmeliyiz.
Şiirin altına yakışıksız bir sürü kavgayı sıralamak niye? Şöyle bir bakın; kaç "günün şiiri"nin yorumlarında kavga yok... Şairini yıpratmak için yapılan eleştirilerin ise hangi duygularla ve amaçlarla yapıldığını, hepimiz gayet iyi anlıyoruz... Sırf eleştirmek için yapılan eleştiriler de bazen "zorlama" oluyor. Hepimiz güzel eserler vermek, kalıcı olmak istiyoruz. Yani "yükselmek" istiyoruz... Ama neden bunu diğer arkadaşlara dirsek atarak, çelme takarak, üstüne basarak yapalım ki? Biliyorum ki ben şiirlerimde mükemmeli yakalamış değilim. Ama mükemmeli yakalamış olsam da, herkes beğenmeyecek, herkes anladığını söylemeyecek... ..Bunu da biliyorum...
Bu cevabın hepsi elbette size değil Yavuz Bey. Söz açılınca, bu konuda söylemek istediğimiz şeyler de olunca yazı uzadı biraz.
Sayfama geldiğiniz için de, açıkça düşüncelerinizi söylediğiniz, dolayısıyla bana da düşüncelerimi söyleme fırsatı oluşturduğunuz için de, çok teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum...
Öncelikle, gözünüze takılan şeyleri söylediğiniz için teşekkür ediyorum.
Yorumunuza cevaben bazı duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Üçüncü Yeni Hareketiyle ilgili düşüncelerinize katılmıyorum. Günümüzde hece vezninin çok arka plana itildiğini görüyoruz. Aruz vezni ise unutulmaya yüz tuttu. Nesirde kurallı cümle ona kezâ. Kurallı cümle kurmayı bilmiyoruz bile çoğumuz. Açık söyleyeyim, devrik cümle kurmak benim de daha çok hoşuma gidiyor. Ama doğrusu kurallı cümle. Bunu da bilmemiz lazım.
Hece ve aruz veznini; nesirde kurallı cümle kullanımını yaşatmak/canlandırmak gibi amaçlarla kurulmuş olan Üçüncü Yeni Hareketini de destekliyorum ben.
Şiirde ahenk konusunda yazdıklarınıza katılıyorum. Şiirin kalıbı dairesi içinde ahengi yakalamaya çalışıyorum, çalışacağım da. Yorumunuzun beni bu konuda daha da gayretlendirdiğini söylemeliyim. Şiirimle ilgili diğer eleştirilerinizi de dikkate alacağımı bilmenizi isterim.
"gördüğünü söylemek, okurun boyun borcudur.." demişsiniz ki, katılıyorum. Ama bu "söylemek" "yapıcı eleştiri" denen türde olursa faydalı oluyor. Eleştiri, şairi şiirde mükemmele koşturan kamçıdır. Ben böyle düşünürüm. Ama takdir edersiniz ki her şairin bunu gücü de, tahammülü de yok. Bazı eleştirilerse, hiç de iyi olmayan niyetlerle, sırf şairi yıpratmak için acımasızca yapılan "çelme" mahiyetinde eleştiriler oluyor ki; hepimiz zaman zaman şahit oluyoruz bu çirkin davranışa... Özellikle "GÜNÜN ŞİİRİNE" bu tür yıpratıcı eleştirilerin, mesnetli mesnetsin, yapıldığını görüyoruz. Eleştirilerin muhatabı seçki kurulu olması gerektiği halde, şaire yapılıyor...
İyi de, şair kendi seçmedi ki şiirini... Emek vermiş, ortaya eser koymuş. Seçki kurulu da lâyık görmüş, seçmiş.
"BU ŞİİR SEÇİLMEMELİYDİ; ÇÜNKÜ ŞU ŞU EKSİKLERİ, ŞU ŞU KUSURLARI VAR!" diyorsak, bunu seçki kuruluna yöneltmeliyiz.
Şiirin altına yakışıksız bir sürü kavgayı sıralamak niye? Şöyle bir bakın; kaç "günün şiiri"nin yorumlarında kavga yok... Şairini yıpratmak için yapılan eleştirilerin ise hangi duygularla ve amaçlarla yapıldığını, hepimiz gayet iyi anlıyoruz... Sırf eleştirmek için yapılan eleştiriler de bazen "zorlama" oluyor. Hepimiz güzel eserler vermek, kalıcı olmak istiyoruz. Yani "yükselmek" istiyoruz... Ama neden bunu diğer arkadaşlara dirsek atarak, çelme takarak, üstüne basarak yapalım ki? Biliyorum ki ben şiirlerimde mükemmeli yakalamış değilim. Ama mükemmeli yakalamış olsam da, herkes beğenmeyecek, herkes anladığını söylemeyecek... ..Bunu da biliyorum...
Bu cevabın hepsi elbette size değil Yavuz Bey. Söz açılınca, bu konuda söylemek istediğimiz şeyler de olunca yazı uzadı biraz.
Sayfama geldiğiniz için de, açıkça düşüncelerinizi söylediğiniz, dolayısıyla bana da düşüncelerimi söyleme fırsatı oluşturduğunuz için de, çok teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum...
7+7=14 hece düzeni olduğu malum yalnız 7' lik bölümlerde tek heceli sözcüklerin sık kullanılması ve hece düzenindeki Gece bitmesin ister (2+3+2) Düş bahçesinde seker (1+4+2) ...gibi farklılıklar şiirin eksi olarak değerlendirlebilecek yerleri diye düşünüyorum.
Hiç tutunamadığı (1+6)
ifade ağırlığı öne çıkan güzel bir şiir ama dediğim gibi biraz çalışılması gerekiyor üzerinde.
güne geldiği için kutluyorum şairini saygılarımla...
Hilmi Bey, Bu şiirimi 7+7 olarak "iki duraklı" yazdım. 4+3+4+3 olarak dört duraklı yazmış olsaydım, o zaman bahsettiğiniz husus kusur olurdu. Şiirimin kusursuz olduğunu söylemek istemiyorum, elbette vardır kusurları. Ama bu hususta değil. Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılar...
Hilmi Bey, Bu şiirimi 7+7 olarak "iki duraklı" yazdım. 4+3+4+3 olarak dört duraklı yazmış olsaydım, o zaman bahsettiğiniz husus kusur olurdu. Şiirimin kusursuz olduğunu söylemek istemiyorum, elbette vardır kusurları. Ama bu hususta değil. Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılar...
Gözü yok hiçbir şeyin miktarı, sayısında, Sorsan belki de daha ömrünün mayısında, Hiç tutunamadığı hayatın kıyısında, Bir eğreti duruşla yaşar durur sığıntı...
dün bu şiiri büyük bir hayranlıkla okumuş yorumlamıştım karanfilim... sağol emeğine sağlık başarını canı gönülden alkışlıyorum sevgimle kal...
Bu sabah, bir sokak köpeğinin gözbebeklerine derinlemesine baktım...bunca zaman içinde gördüğüm insan gözlerinden çok farklı bir ifade yakaladım.. Şimdi,günün şiirini okuduğumda; o, sığınma istemiyle dolu gözler serildi önüme... ben,köpeğin masum bakışlarında sığınılacak yerdim...kendime sığınacak yer ararken...
7+7 hece vezninde yazılmış kusursuz bir hece çalışması. Nasıl kaçırdım bu eseri anlamıyorum. Tema çok farklıydı özgün anlamıtımıyla her okuru kapsam alanına alacak derecede etkiliydi. Günün şiirini ve şairini candan kutlarım.Daim olsun efendim. Selam ve saygılarımla.
Yağmur yağar penceresinden geceleri Oturup bekler her gece ümidini Mevsimler değişir yapraklar solar Kanadı kırıkgüvercin misali çırpınır durur sığıntı...
Yüreğinize sağlık bu dizeleri de ben eklemek istedim ve hediye ettim sevgili şaireye beğenmeniz ümidiyle..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.