seni düşünüyorum
karanlığı dolayıp eteklerime
rüzgarlı bir bayırı tırmansam
kan rengi yapraklara basarak
aysız bir gecenin en ince yerinden seyirtip
misafirin olsam
yapayalnız yığılsam dağınık mutsuzluğuna senin
kendimden uzaklaşıp sana yaklaşsam
değiştirsem en derin korkularımı ellerinde huzurla
güzelim parmaklarından bana dökülen
bir D minörü senin için giyinsem
ne gam
artık duvarı sahiplenmiş tablonun solgun renklerini
yediğim yağmurun ıslaklığıyla katıp birbirine canlandırsam
sarılsam köhne çerçeveli yorgun tuvale
sırılsıklam

oturup izlesen beni kıpırtısız
hiçbir şey söylemeden sadece gülümseyerek
bulunmasa anahtarı kapalı kapılarımızın
bir anka kuşu düşürse gölgesini
ve hatta gözyaşını
yüreklerimize
iyileşsek birlikte
tıpkı bir sesin aksi gibi kırılsa yalnızlık
peşpeşe yaşansa eksik bırakılmış tüm zamanlar
bir D minörü senin için giyinsem
var mısın

saçlarını dağıtıp
düşkıran fırtınalarıyla devrilen bir salkım söğütü dinlesem
ak düşen tellerin umursamazlığında
incitmeden geceyi
en uzun notaları üflesek
alabildiğine başıboş ve sarışın bir saksafona
geriye yaslasan başını
ellerim yüzünde teninin mıknatısına tutsak

gözlerinin güzelliğini benden başka kim bilir?
hangi sevgili tozutabilir senin gümüş bozkırında
acımasızsın
en çok saklarken kendi kırılmışlığını
yüreğini bıçak açmazken
belki de en yalın halin
çıkar tehnalarından

yalnızlığın ikizi
damıtılmış acı
olağanüstü sabır
ve aşk
bunu herkes bilsin istedim
sana kanmanın
tercümesiydi yazdığım tüm dizeler

seni düşünüyorum
bir D minörü senin için giyinsem
ne gam...
..................................................
emeği gecen DéNiZ arkadaşıma teşekürler