27
Yorum
2
Beğeni
4,9
Puan
2903
Okunma

Hoyrat bir avaz sokulur öksüz bağrıma
İçimi yakarcasına,göğsümü yırtarcasına
Anlarımı biriktirdiğim yerde
Veda ederim küskün hatıralara
Canhıraş türkülere asarım bedenimi
gün görmemiş bebek yoksulluğunda
Sana olan açlığımı
bu ortada kalmış açıklığımı
hangi tümce bağrına basar bilemem
Nasıl anlatırım onlara?
Hangi parmaklar siler gözyaşımı?
Senden sonra...
Sormuyorum
Sen de sorma ki,
sana ne çok yasaklıyım
ve kendimden bile saklıyım
Bir kefen tesettüründeki hislerime
dönüşsüz biletler kesmişim
kendimce haklıyım
Kalemle; defterin, taze bağrını kazarım
Başı bozuk hikayelerin
en devrik cümlelerin
şeceresini tutmak kadar yazarım
Bil ki sevdiğim ölümden çok
sensizlikten korkarım
Silinmiş hafızamda tek kalansın
hayalini de aynı hazla severim
Öpüşlerinle alize rüzgarımsın
suskun dokunuşlar gibi bilirim
Son yıldız da geceden düşüyor
yıkılmış tabuların sabahına
Avuçlarımda aşkın ciğerleri yanıyor
ve Afrika’da üşüyor yüreğim
yoksan eğer yanımda
Gülüşündeki güneşe hasretken tenim
Henüz başka bir ele değmemişken elim
Haydi gel sevdiğim...
Gel sevdiğim.
Yasemin Göksel
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)