5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
930
Okunma
bu hayata attığım en güzel imzaydı
dudaklarındaki gülümsemen
ve ben senin gülümsediğini bildikçe kapatabiliyordum gözlerimi
yeni bir hayata
uyanırken
dokunmanın yasak
bakmanın günah olduğunu söylediler
hayal kurmak için yeterince bonus birikmemiş kartımızda
aksi halde katline karar kılınan tuhaf yaratıklar sınıfından
en zararsızlarındanız biz
sevmenin tuhaf
sevilmenin filmlerde olduğu dönemlere doğru yol alırken
sokakta el ele tutuşmanın
dinsizlik alametiyle sorgulandığı bir devre geçiyoruz artık
sen bana uzak
ben senin önünde yürürsek eğer
din kurtulacakmış gibi sanki
ve nasıl bir tanrıdır ki bu
seni seviyorum diye
beni cehennemine alacakmış gibi...
bu hayata atabildiğim
en güzel imzamdı gülümsemen
uzun zamandır yazmıyorsam
bu beceremediğim için değil
çıkaramadığım için aklımdan
yalnız uyanılan sabahların soğukluğunu
bahara actığım pencerelerden giren rüzgar değil
bu uçuşan polenler
yağan bahar yağmuru değil
yazılamayan buğusuna camların
seni seviyorum korkusu
kesip atamadığım
aklımdan bu gerçeklik
sen gidiyorsun ya şimdi akşam olur
sabaha dört kadeh kaldı
ansızın ararsın diye avucumda sımsıkı tuttuğum telefonum
aramama ihtimalini aklıma bile getirmiyorum
ıslanmışsan sırılsıklam
ve yorgunsan çalışmaktan
canın sağolsun
anlayamıyorsam seni
tutunamıyorsam sözlerindeki cesarete
benim yoksulluğum
sarılıp uyuduğun benim kollarım
içine çektiğin benim nefesim
şimdi yanında olamıyorsam
benim bencilliğim...
bu hayata attığım en güzel imzamdı
dudaklarındaki tebessüm
oyle beceriksizdim ki
ne yaptıklarımı koruyabildim
nede üstüne koyabildim öğrendiklerimin
yeni başlamış kadar ürkek ve çekingen
sonuna gelmiş kadar takatsiz...
bir yanım yeter artık diyor
diğer yanım dizlerinin üzerinde
ne gözlerimi kapayabiliyorum
nede bakabiliyor gözlerine
alıp ceketimi çıkarken sabahın bir yarısı
o soğuk odada yalnız bıraktığım benim
içime çekip nefesini
sevgine ipotek koyup kendini adam sanan
benim bencilliğim....
5.0
100% (3)