Hayat
hayat böyle
bilmediğimiz koyaklar da ne ceylanlar can havliyle kaçışır..
yetmez can çekişir..
ne tomurcuklara gebedir aynı yerde çalı dipleri
asılırsın.. gelivermez gıcır sarı çiğdemler
güneş
aynı yeri ışıtır
ve yağmur
aynı çalıyı aynı tomurcuğu
aynı ceylanı, aynı etçili sular….
ve aynı güneşle çiçeklenen
tomurcukları yer ceylanlar
ceylanları aslanlar..

ne ceylanlar ne aşklara mazhar olur da
bilmez
yağmurların bereketini,
düşünmez güneşin batma saatini
kaçar bir dişi aslandan
önemi kalmaz
tomurcuğun,
güneşin.. yağmurun
ovaların uçsuz bucaksız olduğunun
çalının kuytusunun
kaçabildiği kadardır dünya

mevsimler geçer
ve illa bir koyakta
bir dişi aslan
yavrusunu beslemek zorundadır
ceylanlar
neslin idamesi derdindedir
aslanların yok olmaması adına
çağırır da gözleriyle
erkeği..
sevişirde sevişir..

güneş ışır
bereketli yağmurlar
yeşile can verir
nebat semiz ceylanlara

bende de anlamı yoktur
mevsimlerin
yağmurun
güneşin
çiğdemin
dişi aslanının
yavrularının
hayatın..

senden beri
bilmem ne kadar geçti

senden
gülümsediğinden beri..
ve ne kaldı dişi aslanın yüğrülmesine
bana ne ...


senden

senden beri


İbrahim Çelikli












çiğdemi sökemedim..
seyrettim çiçeğini..
dişi aslan.. beklemedeydi.
çok bekledi çoook..
çokk!!!
çoktan vermişti.. kararını
sağolsun bir kaç kez erteledi
artık kaderimin bundan sonrası
diye bir şey yok..
yookk!
yok..
yoksun..
sevgilim
yoksul değilim
yokum..
yok!