8
Yorum
1
Beğeni
4,0
Puan
1151
Okunma

her veda bir vuslata gebeydi,
ya bu alemde
yahut mahşerde.
oysa giderken veda bile etmemiştin.
önce öksüz, şimdi yetim bıraktın…
güneştin,
uzun bir kara kışın ardından doğan.
yeri, göğü
gönlümü nura boğan...
uzaktın hala
ve belki tuzaktın hatta.
güneş gibi
fark ettirmeden yakan.
sadece ısıt bu yüreği,
sen de güneş gibi uzaktan,
yaklaşma bir adım daha...
her şey yenik zaten
zamana
ve aşka …
şimdi mavi bir umman içinde ben
ve dahi bir istiridyenin içinden görebildiğim bu derinden,
kamaştırdığın gözlerimle bakıyorum.
çıkmaya korkuyorum kabuğumdan
ve yorgunum seni aramaktan.
denizkızı misali sesimi yitirmişim belki
suskunum...
şafağına yetişemediğim gecelerin
hesabına mahkumum...
yalan değildi yetim aşk şiirlerini emzirdiğim,
kalemimle kelâmı lime lime ettiğim.
ve bile bile terk edilmişliğimin aczinden
isyan şarkılarına meyledişim...
azad et bu aşkı zamandan
ve mekândan
ve kalmışken şafağa yalnızca bir adım,
neydi istiridyenin içindeki adım..?
söyle de mahşere dek saklayayım
söyle de, öyle yanayım…
ve aşkına ram olayım...
/ mai /
4.0
100% (1)