0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1281
Okunma
Benden bunca zaman sonra geri kalan hiçmiş gibi
Yakın varıp eriştiğim, uzaklara kaçmış gibi
Hep geriye dönmek ister güya gitmek güçmüş gibi
“Geldi geçti ömrüm benim; şol yil esüp geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi; şol göz yumup, açmış gibi”
Ya bu kısa gelen işte, hesabımız kabarıkdur
Bunda sen uyursun amma muhasipler uyanıkdur
Eni sonu bir fâniye bekâ isteyen alıkdur
“İş bu söze Hakk tanıkdur, bu can gövdeye konukdur
Bir gün ola çıka gide; kafesden kuş uçmuş gibi”
Vermesen de bedenini altun, gümüş ya inciye
Bu pazarlık kat’i durur, geri kalmaz ikinciye
Vakt olur sana sormadan teslim ederler sinci’ye
“Miskin adem oğlanını benzetmişler ekinciye
Kimi biter, kimi yiter.. yire tohum saçmış gibi”
Anlayanadır lafımuz, duymayana yoktur sözüm
Gönül gözü görmeyince, buz keserken arsız yüzüm
Tefekkürün şiddetinden; olan aklımdan öksüzüm
“Şu dünyada bir nesneye yanar içim, köynür özüm
Yiğid iken ölenlere; gök ekini biçmiş gibi”
Şol aklınla ölçüp-biçip sen bu sırra erdün ise
Ta içerden tevbe eyle bir günaha girdün ise
İyilekle, sevap durur, -ne götürem- derdün ise
“Bir hastaya vardun ise, bir içim su virdün ise
Yarın anda karşı gele; Hakk şarabın içmiş gibi”
- sinci : mezarcı
Hünkâr DAĞLI