5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
972
Okunma
Benim ruhumla yarışır zamanın rüzgarı,
Konaklayacak hanlar yok, yok konacak dalları.
Birlikte geçiyoruz serin servilikleri,
Titrek ellerimizle okşayıp çiçekleri...
Bize uzaktan kalkan elleri tanıyoruz,
İkimiz bir ocakta, hem pişip, yanıyoruz...
Dünyamızın ömrüne bereket senden gelir,
Bir yol ayrımındayız, benim aklım delirir!
Ben çok erken yoruldum, yarışamam seninle,
Okşa bugün rurhumu ıslak meltemlerinle...
Hem tara saçlarımı, koy alnıma elini,
Yolumuz ayrılsa da, ben anlarım dilini.
Bilirsin, gençliğimde ne çok seninle estim!
Sen uzattın yolları, ben kaldım çıplak, yetim.
Dostluğumu bozmamın nedeni bu yüzdendir;
Yangın çıkardığımız ateş aynı közdendir!
Sen asla uslanmadın, uçmaya doyamadın,
Kuşatıyor dağları, ne de uzun kanadın ?
Kurduğumuz ocakta yakıyorum kendimi,
Nasıl koştum ardından, tutmadın ellerimi!
Tökezledim de düştüm, yamacına bir dağın,
Nere gidersin sahi, var mı ilin, otağın?
Sarsıyor bak ruhumuz, denizde dalgaları !
Her şafakta öperken alnından kayaları...
Al başını, git şimdi! Nasibin vaha, ya çöl,
Bense kaldım yerimde, kirlenmiş, durgun bir göl!
Ben çok yorgunum şimdi, dans edemem seninle,
Kanıyor bak dizlerim, çok oynadılar benle !
Sana açmadığımı, açtım işte rüzgara,
Çiy olup düşüyorum, bilmediğin dağlara...
Hayrettin YAZICI