Yolcunun gözüne çile değeli
Boğazından geçen aş’ı değişti
Kahrından başını öne eğeli
Baharı değişti kışı değişti

Dağlar eteğine çalı döşedi
Rüzgâr ayağına halı döşedi
Felek kıvrım kıvrım yolu döşedi
Kurduğu tozpembe düşü değişti

İntizâr okları düştü yay’ından
Ümit katarları çıktı rayından
Ürperdi vefânın kırık fayından
Surat’ı asıldı kaşı değişti

Nedenler niçinler önünde sekti
Baykuş gagasından kuru gül döktü
Geçmişi beyninden tuğlalar söktü
Mektubu taşıyan kuşu değişti

Korkudan genzine kaçtı nefesi
Sustu suskunluğun çığlıkta sesi
Dar geldi göğsüne saran kafesi
Dolusu değişti boşu değişti

Kalbini buz gibi sıcak kavurdu
Dişini sıkarken çöktü avurdu
Kara yel üstüne hicrân savurdu
Kirpikler titredi yaşı değişti

Ararken kayboldu bulduğu izi
Yollarda çatladı çarığın yüzü
Bağrında infilâk ederken sızı
Mevsimlerin üçü beşi değişti

Yeşiller siyahtı siyah kızıldı
Gecenin koynuna mihmân yazıldı
Uyudu uyandı rüya bozuldu
Başını koyduğu taşı değişti

Kara gözlerinde belirdi gölge
Bakarken acıdan delirdi gölge
“Vazgeç” dedi; ona ak saçlı bilge
Yer yarıldı yerde n’aşı değişti

“Eyvah” dedi; “meğer bitmezmiş firâk
Gülistan içine gizlenmiş çorak
Hey Makberi gönül özünden ırak
Değişmez dediğin kişi değişti…

Makberi – Ahmet Akkoyun……….24/04/2009………….21:50….İst