Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
attila bozoğlu
attila bozoğlu

ORDU'DA BİR KIŞ GÜNÜ

Yorum

ORDU'DA BİR KIŞ GÜNÜ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1688

Okunma

ORDU'DA BİR KIŞ GÜNÜ

ORDU’DA BİR KIŞ GÜNÜ

Gene uyandırdı mahut bel ağrısı.
Güneş de erken uyanmış bugün.
Bilmem ki ,çeker mi oda siyatikten.
Oğlan uyuyor yatağında.
Şimdi bile şeytani bir gülümseme dudaklarında.
Sen ise bitkin,
Kendinden geçmiş,
Hatta horluyorsun da hafiften.
Söylesem,
Bilirim kızacaksın.
Kalktım;sessizce seni,
Senden çok ta ,Keremi uyandırmaktan çekinerekten.
Oda Buz gibi.
Elektrik sobasını yaktım.
Bir yandan da , bu ayki faturayı düşündüm.
Bir sigara yaktım.
Acı.
Akşamdan , fındık kabuğu taşımıştım kömürlükten.
Bir kova kabuk,
Bir parça gaz.
Isınıverdi koridor.
Odun alsam diye düşündüm.
En aşağı 150 lira.
Bir çay demledim buruk mu buruk.
Saat sekiz olmuş.
Fırladım.
Etraf yarı nemli.
Sahile yürüdüm.
Tüm kargalar üşüşmüşler,
Bülbül deresinin denize dökülen ağzına.
Bir dana leşi didikledikleri.
İki plastik leğen,
Birkaç soba borusu artığı ,
Taşlara takılmış.
Mavnaların kızağa çekildiği yerde,
Benim köpeği gördüm.
Sanki beni ısıran o değilmiş,
14 kuduz iğnesinin müsebbibi,
Benmişim gibi,
Tatlı , tatlı bakıp kuyruk salladı bana.
Balık pazarında birkaç kamyon dolusu hamsi.
Selam verdi benim balıkçı İdris.
Ünye de bu sabah 60 ton hamsi dökmüşler denize.
Yandakiylende beş çocuklu bir ana,
Biteviye pazarlıkta bir kilo hamsi için.
Doğu Anadolu’mda açlıktan ağlayan bir çocuğun sesi kulaklarımda.

Seyyar Luna parkın önüne geldim.
Atlı karıncayla,döner sandalyeleri kurmuşlar dün gece.
Bir de insan kafalı yılanın reklamı asılmış tahta perdeye.
Parmaklıkların yanında patronun 15 yaşındaki kızı,
Reklam olsun diye,
Mini , mini etekliğiyle,
Kırım, kırım kırıtıyor.
Kıvrıldım yıkık köprüye doğru.
Fındık kırma fabrikasından,
Mis gibi fındık kokusu genzimde,
Bülbül deresine geldim.
Derenin içinde beş, on çocuk,
Manda boklarından baraj yapmakla meşgul.
Doğruya,
Çarşamba bu gün.
Ordu’nun pazarı.
Boy, boy , tip , tip çarşaflar, bereler , sarıklar.
Yıkık köprüye geldim.
Bütün dilencilerin sıralandığı,
Allahçılar çarşısı erken başlamış bu gün mesaiye.
Yenilerde var kaldırımda.
Ağlayan 70 ’lik bir nine,
Suratının yarısı yanmış bir çocuk,
İki kör , birkaç topal ,
Bir okadar da eli ayağı kopuk.
Allah ,Allah sesleri arasında ilerledim ,
Boztepe’nin çamur caddesine.
Geçen bir Mercedes in arkasından biteviye küfür ettim.
Sonra birden bire,
Sebepsiz,
Sıkılıverdim.

Atila Bozoğlu – Eski Foça

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Ordu'da bir kış günü Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ordu'da bir kış günü şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ORDU'DA BİR KIŞ GÜNÜ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL