4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1466
Okunma

Beni haylayan bu ıssız yalnızlıktan
Kısarak ömrümün olası neşelerini
Yine seni deşiyorum yüreğimden
Ey ifsat edici aşk
Ey müptelası olduğum dert
Üşengeç sevmeleriyle uyuşup kalmışken sevgilinin elleri
Ellerim bir heykelin elleri oluyor avuçlarında
Hızla kurtulup geliyor mutluluğun yiğidi umut
Aklım suçunu fark ediyor bir kez daha
Seni sevmek ey sevgili
Bir ıhlamur kokusundan giyinip günü
Bir bukalemun telaşıyla sürünerek
Yaklaşmak hayatın fesleğenlerine
/
Cazgır vur sesimi ufkuna
Derin çiz gözlerimin beyazını ey ressam
Gölgesiz bir sevmek kadar yalnızken gövdem
Teferruatını gör maşukunun
İki omuzun arasında ki mesafe kadardır
Vuslat ihtimali aşkın
Bayramı içerken göğün meşalelerinden
Irgatını fark etmeden nefeslenip
Telaşlı sevinçleri ürküten kanımı
Saldım üzerine yine
Manidar bir türkü vardı
Mırıldandım suyu titreterek
Ey kaybediş öksüzlüğü
Sen iyi bilirsin yitirdiklerinden
İyi bilirsin sığınmayı bir uykunun koynuna
Ve iyi bilirsin bağışlamayı
Hiç sebep yokken severek
Korkmadan cesaretlice
İşte keyfimden vazgeçtiğim o an
Haz urganlarımı salıp azat ederek
Etimi kemiğimi ruhumdan ayırdığım o an
Geldiğinde sesimi uçurup kulağına
Fısıldayarak telleyeceğim şiiri
Gün hicrini tamamlarken saçlarından
Salınıp döküleceğim eteğine
Ey ifsat edici aşk
Ey müptelası olduğum dert
Mislimce aşık olmalıyım ben
Yeniden
5.0
100% (2)