4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1003
Okunma
Ay ışığı solgunken
Büyüyen İki sevinç, ilk heyecan
Ne kadar da umutluydu
Söylesem olmazdı
Ama en işveli endamına koşarak gelen
Ve gölgelerini toplayan bendim...
Kent alışık mıydı böylesi bir varsıllığa
Ya da akıp giden sonsuzluğa
’Dur! ’ der miydi?
Bilemiyorum.
Bir başka baharın güneşi vurmuştu güne
Işıl ışıldı gözlerimiz
Seni büyütmek yengimdi
Sınırsız dokunuşlarla özlemlerden
Bir masalsı evrenin
Yaramaz çocukları gibi gizlice
Sevinin var oluşunu kutsadık
Nice gezginlere inat
Ve öylesine...
O gün sessizce bulvarlarında dolaşmıştım
Olgunlardan,soylulardan,yüreklicesine...
Nice ürpertiler doluyordu...
Bir bakış
Tutuşan eller
Düğümlenen zamanda can buluyordu...
Söylersen
En işveli ve mahrem endamına
Koşar yine gelirim
Yeniden...
Kente yağmurlar boşalıyorken,
İçimdeki bulvarlar kavruluyordu
Bir bakışa hasretken
Sabırsızca ve sessizce
Kaçıyordum...
Yakınlar hesapsızca kitapsızca içimdeyken
Uzaklar çok uzaklardaydı
Yetişemem sanıyordum...
Aldanıyordum....
Gün batarken
Küçülen iki sevinç, tükenen iki heyecan
Ne kadar çaresizdi
Ağlamasam olmazdı...
Necdet Arslan
5.0
100% (1)