5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1076
Okunma
Kelebek yalnızlığında koza örerken ömür
Sukut-u hayal içre düşmüştü ağların peşine
Hiç kimse bilmez dilenen ellerin gizinde işkence
Zemheri soğuğunda yanar, savurur kokusunu
Tutunuyorum içimdeki dört duvara
Avlusunda bir leylek
Kanadı kırık
Uçmak diler uzaklara
Uzak, gidene yakındır
Yakına uzak
Kaybolursam fırtına diye
Omzumda kolsuz bir kazak
Yaşabilmek adına
Yaşatabilmek adına
Bir ağaç büyüsün dualarda
Kökü saklansın
Yaprakları başucumda.
Nehirler aksın sonra
Yorgun argın
Biraz da şaşkın
Başlarını vura vura
Taşlara
Aksın içimden
El değmemiş ormanlara.
Şehirlerinde saklanmış çocukluğumun
Anısına
Sokak lambaları dikilsin ayağa
Aydınlatsın gecenin inadına
Yüzüme vuran
Karanlığın şahdamarına.
Bir de
Bir de
Yalnızlığı çevirebilmek için
Kazanca
Mısralar düşmeliyim
Gidip de görülmeyen
Görülüp de hissedilmeyen
Yalnızlıklar uğruna
Düşürmeliyim her kelimeyi
Kanlı bir gömlek gibi
Sızdıkça yaram
Kanadıkça
Aktıkça
Bakabilmeliyim
Alnı ak, ufku ak
Çocuklara.
17.04.2009
Kahramanmaraş