3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1742
Okunma

Yıl iki bin dokuz, martın sonunda
Çileli bir ömür dağlarda bitti
Gönüldaşları da vardı yanında
Donarak bizlere evlada etti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Dokuz yüz elli dört, bin daha ekle
Tutundu hayata bin bir emekle
Dayandı her şeye çifte yürekle
Zalimin zulmüne kaleydi, setti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Zindanda, hücrede çekilen çile
Mümkün mü çekmeyen çileyi bile
Haktan başkasına olmadı köle
O bir alperendi, O bir yiğitti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Onun siyaseti birlikten yana
Onun için değer verdi insana
Bir gün döneceğiz derdi sultana
Bakışı, görüşü hüsnüniyetti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Dünya sevdasını gönlünden attı
Ocağında gönülleri kaynattı
Nice fidanları kervana kattı
Yaşadı, yaşattı, gençler eğitti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Onun arzusuydu Tacettin olmak
Onun arzusuydu hak aşkı bulmak
Onun arzusuydu Akif’le kalmak
Âşık Kamber idi, Arzuya yetti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Kanatlanıp bu âlemden uçtular
Yaylalarda karlı kevser içtiler
Şehitler gülerek kucak açtılar
Cananlardan cana selam iletti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Ataroğlu’m duydum ciğerim yandı
Gözümden akanlar yaş değil kandı
O Hakça yaşadı Hakka inandı
Onun düşüncesi ilelebetti
Muhsin’ce yaşadı Muhsin’ce gitti
Nisan 2009
5.0
100% (1)