4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1642
Okunma

Alanya’ya gittiğim zaman.. Selimle Damlataş sahillerinde beyaz küçük taşlar topluyorduk (damlataş).. o sıra aklımdan sahile dökülen bu yazıları toplamaya başladım ben.. selim se hala taş topluyordu :)
gök yüzünün kararışına şahitsen,
etkilenmiş..
bizzat karartmışsa senide gökyüzü..
unutma kardeşim, dostum, arkadaşım ..
ben aydınlatamadım,
ama sen hiç aydınlatmak bile istemedin
...
rüzgarda kaldı damlataş sahillerinde yakalanmış o gülümseyişler
...
rüzgar suratıma suratıma gelir,
şiir konuşmam olur,
kalem dilimdir gayrı, susmaz şahlanır.
ben o mutluluk için ölürdüm,
ama sen mutluluğu bile bilmiyordun..
...
rüzgarda kaldı damlataş sahillerinde yakalanmış o gülümseyişler
...
alanya her bir yanı dolu
farklı diller,
yollar garipti, bizde gariptik uyum içinde yollarla
işçiliğini söylüyordun o yolların,
bende alınterini hayal ediyordum
gece yarısı, heykel gibi olan o insanları farkettik senle
güldün durdun,
surların eşsiz koruma kapasitesinin iç tarafında
ve tershane damında yazdık sevdiklerimizi
hava kuruydu,
gözlerimiz ıslaktı bir tek
bu yüzden her yeri ıslanmış görüyorduk..
...
rüzgarda kaldı damlataş sahillerinde yakalanmış o gülümseyişler
...
Canberk Apiş