BİR ŞEYLERE DAİR

ah çektiren günleri
sindiriyor geviş getiren gece
dizginlerin keyifle bağlandığı kaynaşmalar
gümbürdeyen yüzünde bir tutam hıçkırıktır
yorgun düşer kör düğüm olmuş acısıyla
sırasını şaşırmış kelimelerin önünde
baş sağlığına giden düşler

artık ağır geliyor rezaletlerin kepazeliği
ve ona kışkırtan pençeleriyle çanak tutan alçaklık
düşünsene bir
yardımsız rüzgar seyrindeyim kanatsız uçan
geçit vermeyen inanmazlığı dudaklarından öperken
çığlıklarımla merhaba derim hayata
startı veren bayrak kusursuzca havalanırken

hayatın kemiren doyumsuzluğu
dönüşü olmayan ölü soğukluğunda
inatçı inanmaz
oy parlayan dönemecin zavallı sefaleti
önüne serilen tatlı nağmeler
lekesi çıkmayan sevda bile olsa
ısınmaya gel tutuşmadan
gecikmiş yanan ateşimizin yanı başında

güçlükler önemsizdir bitkin buyruklarda
süslenmiş utanç talimsiz seçilince
ansızın ağlar ırzına geçilmiş gece
vaktin dar olduğu kuytu yerlerde

nasıl anlatsam bilmem ki
dağılmış toplanmaz haldeyim dört gözle gülümseyen
saklanmış duygulardayım açığa çıkmayan
hükmeden sırıtmalarda şaşkın
çakıldı tepemize boş vermişliğin çökertmesi
yok olmuş bir doğuştur sanki ağlamadan
çatık kaşların soğuk damlasıyla yumuşayan

ey saklanmış duygu hatırlasana
sis tabakasında kılavuzsuz hatırlı kahveler yudumlarız
çengelli öğütler sıralanmış
bir mutlu dönüş altında
adımlar yaklaşıyor gittikçede sık
birazdan hızlanacaklar topallayan felaketleriyle
tiftiklenmiş gürbüz bedenleriyle
sen hala saklandığın yerde misin
kıstıran yorgunluğun bitkin tembelliğiyle

önlem alınabilinir mi gözlerine
affetmesiz nezaketin bağrında
zamanda bırakmadılar ayırmaya
ne aşka nede sana