5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1262
Okunma

(Âşık Veyel Anısına Saygıyla)
Türkmen yaylasından gelen özünle;
Halkın özüsün sen ey koca Veysel!
Dillerde söylenen özlü sözünle;
Halkın sözüsün sen ey koca Veysel!
Çirkinle arana bir duvar ördün,
Cahilin gözünde görmeyen kördün.
Bakanlar görmezken güzeli gördün;
Halkın gözüsün sen ey koca Veysel!
Bal yaptı çiçekten sazınla arı,
Türküyle söyledin çektiğin zarı.
Gönlünü yakarken sevginin narı;
Halkın közüsün sen ey koca Veysel!
Dalda bülbül oldun gülüne âşık,
Bazen yol gösterdin keme dalaşık.
Söylerken olmadın dili dolaşık;
Halkın tözüsün sen ey koca Veysel!
Nice sarıldığın dosta ağladın,
O sadık yârine gönül bağladın(!)
Kızılırmak ile coştun çağladın;
Halkın özüsün sen ey koca Veysel!
Eller savaşırken atom çağında,
Sen ki meyve verdin kendi bağında.
Türlü çiçek açtın gönül dağında;
Halkın yüzüsün sen ey koca Veysel!
Feyzi’yim andım da ettim yâdını,
Ne seni unuttum ne de adını.
Daha çocuklukta aldım tadını;
Halkın düzüsün sen ey koca Veysel!
5 Nisan 09 / Ank.
öz(ü): 1. Katkısız, arı. 2. Dere, çay.