5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2747
Okunma

Ömür denen kısa yolda;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Derman yoktur dizde kolda;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Bağındaki çiçek kurur,
Can evinden kendi vurur.
El içinde mahzun durur;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Sonbaharda gizli saklı,
Güzel sevdi bal dudaklı.
Yad ellerde kalan aklı;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Gökyüzünden ağan gibi,
Bulutlardan yağan gibi.
Kuru yerde çağan gibi:
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Kılıç eğri girmez kına,
Yanar oldu yâr aşkına.
Döndü yine bir şaşkına;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Ne doğudur ne de batı,
Yolun sonu Hakk’ın Kat’ı.
Sanırsın ki yılkı atı;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.
Feyzi derde derdi ekler,
Umarsızca yâri bekler.
Büyümeden hep emekler;
Yılgın gönlüm, yorgun gönlüm.