2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1143
Okunma
Sen Vardın
yeni bir gündü bugün
dağların doruklarına değince
ılık parmakları güneşin
içim titredi birden
orman güllerinin
yapraklarındaki su damlacıklarında
sen vardın
yüksek çam ağaçlarının
özgür nefeslerinde
ve her renkten çiçeklerin büyüdüğü
yayla çimenlerinde
sen vardın
köyümün toprak yollarında yağmur sonrası
fındık bahçelerinin sakin köşelerinde
ot kokulu yastıklarında Şolma’nın
tütün tarlalarında ter döküp
militan yeşili çay bahçelerinde
sen vardın
pamuk tarlalarının rengiydi gelinliğin
sancılı ırgat gecelerinde
çatlak çatlaktı avuçların ve toprak
kan kokuyordu dünden
uyur muyduk bir yandan yıldızları sayarak
bir iki üçüncüde
sen vardın
tüm yaşanmışlıkları kayda aldın biliyorum
biliyorum sen vardın
bense hep sana uyardım
ay da üşürdü sensiz gecelerimde
elinde tebeşir öğrencilerinle
bilimin aydınlığında hep
sen vardın
işçi kızlarla tezgah başında
ya da çay molalarında biriken nefretin vardı
tüm iğrençliğiyle kirlenmişliğin
hesabını tutuyordun, kıskanıyordum seni hesaplardan
ve belki beni biraz unutuyordun
oysa her zaman
göğüs kafesimin ince yerinde
sen vardın
ama birgün
simsiyah bir gökkuşağı belirdi gökyüzünde
gökkuşağı ve kaybolan kocaman bir boşluk
o boşlukta
sen vardın
sen var mıydın ?