2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1682
Okunma
İnsan herşeye alışıyormuş meğer zamanla ...
Çekilen çileler
tüm sıkıntılar
’vay be’ diyerek
anılara karışabiliyormuş.
Sanki
canından can kopmamış gibi
Kanından kan gitmemiş gibi
Yaraların kapanmadan
yeni bir yara daha almamış gibi
herşey unutulurmuş meğer ...
uğrunda verdiğin savaşlardan tut
vazgeçtiğin şeylere kadar onun adına.
yıllarından...emeğine
tutkularından...hasretine
direnişlerinden...başkaldırışlarına
ve
yaşanabilecek daha ne kadar his varsa ...
herşey unutulurmuş meğer!
meğer her yaşanan bir geçmiş olarak
kaybolabiliyormuş satırlarda...
oysa,
oysa böyle mi düşünürdük başlamadan!
daha ufacık çocukken nelere meydan okuyup
nelerin hesabını yapmıştık,
hesapta olmayan tek şey vurdu bizi!
hesapta olmayan tek birşeye sahibiz şimdi!..
yalnızlığa ( bizsizliğe) ...
Nelerin üstesinden gelmiştilk oysa biz
benim bıyıklarım terlemeye yeni başlamıştı
sen ise,
bakkala ekmek almaya giden küçücük bir ortaokul öğrencisi...
ama
ne yürekti o !!!
ne sevda!
daha ilk günden kilitlenen gözlerin gözlerime
birdaha hiç çözülmeyecek gibiydi,
daha ilk haftasından deyen dudakların
dudaklarımdan hiç bıkmayacak gibiydi.
birde teninin tenime ilk değişi ...
bir beden olarak imzaladığımız o geceler
hiç bitmeyecek sanırdım,
sanki sabah hiç olmayacak!
ama
sabahta oluyormuş meğer
yaşananlarda sanki
’yalanmış’ gibi unutuluyormuş ...
meğer insan zamanla herşeyi unuturmuş.
(buna inanmazdım bak!)
herşey
ama herşey yaşanmamış gibi hiç
hiçte o günlerdeki gibi değil bir şekilde
maziye gömülebiliyormuş...
meğerse bunu
benim dışımda herkesde biliyormuş;
İnsan
Zamanla
Herşeyi Unutabiliyormuş ...