Herkesin derdi aynı...
Herkes haklı, herkes ’neden ben’
Ve herkes de masum anasını sattığımının hayatında.
Namussuzca yaşayıp birde dersini verirler
Geride kalan yürekleri düşünmeden kahbece çeker giderler
Ama onlar hep ’neden ben’... ’ben masumum’
Ne sevdanın uslubunu bilirler
(ki vardır böyle bir uslup-adab ömrü boyunca tek bir çift göze vurulmuş olanlar bilir)
Ne de delikanlılığın, adamlığın zerresini
Dil pabuç gibidir maaşallah mangalda kül kalmaz
Ama nedense onlar hep masumdurlar.
Ağıtlar okunur duymazlar bir göz oda beride
Zurna çalar, horon teperler vicdanları çok fazla geride
Her köşe başında ağlayan gözler görürler
Mendili kalsın, sıcak bir el dahi uzatmaya korkarlar
Çalarlar, çırparlar, soyarlar, sefa sürer cefa çektirirler
Evde karıya (onların tabiri ile) delikanlı kesilip,
Kahvede bir bardak çaya ’abi’ çekerler akranına
Bir kadeh rakıya karekterlerini çekerler birde ta en alt tabakaya
Ama onların hiçbir suçu yok masum gibidirler.
Onlar her haltı yerler
İmanları da içindedir, delikanlılıkları da, adamlıkları da ...
Hadi ya, boşversene Allah aşkına...
Dert çekmeyi 6lıda 5te kalmak,
Kederlenmeyi gece yatakta yalnız kalmak zannederler
Ve dünyanın sonunu cepte 5kuruş kalmadığı zaman!
Aslında dünyanın sonu; Adamlığını 5kuruşa sattığı zamandır ama o bilmez
Haklıdır, masumdur her daim.

( Ne öğüttür bu estağf. ne adamlık dersi haşa nede başka birşey!..
Bende günahkarım evvelallah bu dünyada yaşıyorum! Bende zalimim.
Asla kahbe değilim ama
Arkama almam, arkadan da vurmam
Şerefsiz hiç değilim
Bana bel bağlamış ’canları’ birbaşına yüzüstü bırakmam
Ailemi, kadınımı Allahın kuluna alçaltmam )...

Dedim ya;
Herkes haklı, herkes ’niye ben neden ben’
Herkes de masum iyi mi!!!
Mutlaka kabahatler vardır
Ve mutlaka tesellisi de mevcuttur ama...
Dermansız dert, tesellisi olmayan hata yoktur,
Derman ve teselli olmak için geç kalınmamış olmak önemli.
Biraz da kabullenmek tabi hatalarını
Ört-pas etmeye yırtınmak yerine ’kabullenmek’
’Masumum, niye ben’ demek yerine
’Hakedecek ne yaptım da böyle oldu’ yada ’hakettim’ demek.

Kocaman sandığımız bu dünyamız var ya
Hani koca ömür diye bahsederiz hep;
Üç beş hatıradan ibaret!
Hayatta mükafat;
Cüzdanı ne kadar kabarttığınla değil
Vicdanının ve yreğinin sesini ne kadar dinlediğinle doğru orantıldır...
Maksat;
Güzel yaşamakla beraber, güzel yaşatmakta olmalı biraz.

Hak hukuk arama sakın yaşamında
Hak da hukuk da son nefesten sonra yürüdüğün
O emsalsiz yolda.