4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
848
Okunma
Söz belki de önce mağara karanlığında çınladı
Bilinmeyen tehlikenin kovuğunda insan Necmi
Güneşten ürktü,
Aydan korktu,
Sararmış beti benzi suya ulaşamadı
Geceden irkti.
Oysa gece asıl insandaydı bilemedi
Söz belki de önce mağara duvarlarına kazındı Necmi
İlk sel baskınında telef olurken can yoldaşı
İlk sarsıntıda devrilirken ağaç
İlk doğumun sancısında telaş
İlk dalgasında nefretin
Ve elbette ilk aşkta tutkunun
Oysa aşk kendi varlığındaydı bilemedi
Yazı belki de önce insanın tırnaklarıyla yazıldı Necmi
Yumuşak bir kayanın kenarı
Sonra balçık üstüne çivi
Kâğıtta şekilden şekle girdi
Sona kalmaktı bunca muradı
Oysa yazı gönül köprüsüydü alnın bilemedi
Ve belki de insan aslında hep yaşadı cinneti Necmi
Özledi daima varlığında, varlık ötesinde cenneti
Yeni binyılın insanlarıyız bekamız hala yazı
Bilim yeniden keşfetti mağarayı
Bazıları oluşurken etkili lav soğuması
Bazılarında mermer, kumtaşı, karbonatı
Turizme açılmış çoğu dört bir yanı ışıklı
Oysa insanın Necmi
Aydınlatması gereken mağara içindeydi, bilemedi
Sinan YILMAZ